tag:blogger.com,1999:blog-7134041633666691092024-03-13T06:55:28.112-07:00Bellanomisma'nın KitaplığıBellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.comBlogger112125tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-38888589059229623702014-12-31T06:09:00.003-08:002014-12-31T06:09:50.804-08:002014'ün En iyileri<br />
<div style="text-align: justify;">
Merhabalar bir yılı daha geride bırakıyoruz. 2014 benim için iyi yönleri olduğu gibi kötü yönleri de oldu. Sonuçta yılın 12 ayı da muhteşem geçecek diye bir şey yok. Aslında geçen her yıl hüzünleri, başarıları, başarısızlıkları, mutlulukları, yeni heyecanları içinde barındığını daha iyi anlıyoruz. Ama gelen her yeni yılda geçmişe bakmamaya özen göstererek de yolumuza devam etmekteyiz. Genelde bunu ben başarırdım ama 2013 ve 2014'de bunu yapamadığımı fark ettim. O yüzden bu yıl hayatımdan çıkan insanlara üzülmeyerek güle güle derken, hayatıma girecek kişileri kabul edip geçen yıllarda olduğu gibi hoşgeldin demeyi tekrar yapmayı diliyorum. İç huzuru yakaladıktan ve onu kaybetmedikten sonra dışarıdan gelen müdaheler vız geliyor. Bağışıklığı güçlendiren zencefil ve brokoli misali ruhumuzu da sağlamlaştırmayı, güçlü kaleler inşa etmeyi amaçlıyorum. Hayatımdaki en büyük hazinem eşim, ailem ve beni ben yapan dostlarım. Onlara daha fazla vakit ayırmayı istiyorum.Muhteşem kitaplar okuyup, kaliteli filmler izlemeyi diliyorum. Kariyerimde istediğim noktaya gelmeyi yürekten diliyorum:). Kısacası sevdiklerinizle birlikte geçireceğiniz güzel, sağlıklı, bol kazançlı ve mutlu bir yıl geçirmeniz dileğiyle. Bu yıl da yeni yıla her zaman olduğu gibi İstanbulda ailemle, eşimle girmekteyim. İlerleyen yıllarda da inşallah bu kural bozulmaz ve hep birlikte kutlarız. Gelelim 2014'ün en iyilerine;</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Okuduğum en iyi kitap ya da kitaplar: Hakan Günday, AZ ve Azil, Haruki Murakami , Zemberekkuşunun Güncesi ve Sahilde Kafka</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İzlediğim En iyi Tiyatro Oyunu: İstanbul Efendisi, Shakespeare</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İzlediğim En iyi Film: Melinda Melinda, Hannah ve Kızkardeşleri ve Amour</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
En iyi mekan: Caffee & Shop </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Okuduğum en iyi dergi: Ot'un sayıları ve Varlık</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Okuduğum en iyi antik yazar: Seneca ve Cicero</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yediğim en güzel yemek: Arapaşı çorbası.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Gittiğim en iyi sergi: Buna tam karar veremedim. :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Aldığım en iyi karar: Kimseyi takmamak ve gidene güle güle diyip irdelememek ve hayatın güzelliklerine açık olmak</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Aldığım en güzel hediye: Eşimin bana armagan ettiği kitaplar, magnetler ve kupalar ve Dostlarımın, akrabalarımın bana aldıkları baykuşlu objeler</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
En beğendiğim şehir: Marmaris</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
En tükettiğim meyva ve sebze: Elma, Pancar, Kırmızı havuç ve zencefil</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
En beğendiğim çay: Dağ kekikli, naneli, kakuleli, zencefilli ve portakallı çay:))</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yaptığım en güzel yemek: Pancar salatası, Beef stragonof ve mantarlı bulgur pilavı:)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Benim 2014'teki En'lerim bundan ibaret:) sizlerinkiler neler?</div>
Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-52989477674956885612014-10-28T02:54:00.000-07:002014-10-28T02:54:15.771-07:00Sonbahara Merhaba<br />
<div style="text-align: justify;">
<i>Uzun bir aradan sonra merhaba, şu son aylar yoğun bir şekilde geçti. Evlilik hazırlıkları, ev hazırlıkları ve başka bir şehre taşınma işleri derken açıkcası son üç ay koşturmakla geçti. Yeni bir hayatın, yeni bir şehrin, yeni bir düzenin içinde yaşamaya başladık. Bu arada boş bulduğum nadir anlarda da kitap okumaya çalıştım. Evin düzenini yeni yeni yapmaya çalıştığımızdan okuduğum kitapları ve okuyacaklarımı ayırma fırsatı bulabildim. Bu aralar sevdiğim yazarların kitaplarını ard arda okuyamaya çalıştım. Hakan Günday'ın AZ ve Azil isimli kitaplarını okudum ve iyi ki okudum diyorum. İnanılmaz güzel iki kitaptı. Bu kış Hakan Günday külliyatını bitirmeyi çok istiyorum. İkinci yazarım ise Haruki Murakami. Aslında Murakami okumayı uzun zamandır istiyordum. Ben de İmkansızın Şarkısı isimli kitabı vardı. Ama ben Zemberekkuşunun Güncesini alarak okumaya başladım. Ardından Sahilde Kafkayı okudum. Şimdi de Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu isimli kitabı okuyacagım. Murakaminin kitaplarını okurken altlarını çizmeyi ihmal etmedim. Benzer ögeleri kitaplarında işleyen yazar, ahenkli kurgusu ve sade diliyle okuyucu kitaplarının içine çekiyor. Açıkcası Murakami okumayı seviyorum. Rowling'in Boş Koltuk isimli kitabını indirimden alarak okuma şansını elde ettim. Kitabın ilk başları karakterleri tanıtmakla geçmekte ve bu durum okuyucuyu biraz sıksa da daha sonra kitap kendini sevdiriyor ve okumaktan zevk alır hale geliyorsunuz. Bu kitabı da çok sevdim. Diğer okuduğum kitaplar Bestseller tadında olan kitaplar. İtalyan Düğünü hayli keyifli bir kitaptı. Diğer iki kitap iki ciltlik birbirini takip eden serinin kitabıydı. UzakDoğu öğretilerini içinde barındıran kitapta okudukça düşündüren, düşündürdükçe hüzünlendiren güzel kitaplardandı. Uzakdoğuyu anlatan kitapları arada sırada okumak gerekli diye düşünüyorum. Kendi içimize dönmeyi sağlıyorlar. İlk fotoda okumuş olduğum kitapları görmektesiniz. İkinci ve Üçüncü foto da ise okuyacaklarımı görmektesiniz. Külliyatları bitirdikten sonra ayrıntılı bir şekilde burada yayınlacağım.:)</i></div>
<div style="text-align: justify;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: justify;">
<i></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<i><a href="http://1.bp.blogspot.com/-wCZPPlWMmcI/VE9kA59IAsI/AAAAAAAAAaw/bZBAf8dSA2k/s1600/10752025_10152811735253874_1389695087_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-wCZPPlWMmcI/VE9kA59IAsI/AAAAAAAAAaw/bZBAf8dSA2k/s1600/10752025_10152811735253874_1389695087_n.jpg" height="180" width="320" /></a></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<i><a href="http://2.bp.blogspot.com/-rZn-7CuADBw/VE9m8l8wxjI/AAAAAAAAAa8/BV2eQonSfp0/s1600/10735773_10152811735333874_2019729010_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-rZn-7CuADBw/VE9m8l8wxjI/AAAAAAAAAa8/BV2eQonSfp0/s1600/10735773_10152811735333874_2019729010_n.jpg" height="180" width="320" /></a></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<i><a href="http://1.bp.blogspot.com/-FxXFbZZ7-7s/VE9nOia_gGI/AAAAAAAAAbE/00d68aNxfRE/s1600/967844_10152811735303874_1027960293_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-FxXFbZZ7-7s/VE9nOia_gGI/AAAAAAAAAbE/00d68aNxfRE/s1600/967844_10152811735303874_1027960293_n.jpg" height="180" width="320" /></a></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<i><br /></i></div>
Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-36196119336783594732014-01-29T04:08:00.002-08:002014-01-29T04:08:23.160-08:00Ocak Ayından Kalanlar<div style="text-align: justify;">
Merhaba, Ocak ayı hava durumuna göre sıcak geçse de ruh hali olarak buz gibi geçti. Aralık sonu ve Ocak başında Fatihle birlikte biletler aldık. 2 tiyatro oyunu, 1 klasik müzik konseri ve 1 bale resitaliyle bu ayı kapattık. İlk olarak Hüsn-ü Aşk Bale resitali için fulya sanat merkezine gittik. Baleden ikimizde çok fazla anlamıyoruz ama eseri ikimizde bildiğimizden gittik. Açıkcası çok beğenmedik. Mesnevi tarzında yazılmış bir eseri günümüze adapte etmişler ama müzikler o duyguyu bize yansıtmadı. Aslında konuyu bilmesek olayı pek fazla anlamazdık. Ya da biz baleden anlamıyoruz bilmiyorum ama şu konuda ikimizde aynı fikri paylaşıyoruz. Klasik bale resitalleri daha güzel oluyor. İkinci olarak klasik müzik konserine gittik ve inanılmaz güzeldi. Yine fulya sanat merkezine gittik. Fulya sanat merkezinde her cuma akşamı klasik müzik konseri veriliyor. Biz Koji Kawamoto'nun yönettiği klasik müzik konserine gittik ve çok beğendik. Fiyatları da çok uygun. Mutlaka bir cuma akşamı bu konserlerden birine gitmenizi tavsiye ederim. Son olarak iki tiyatro oyunundan bahsetmek istiyorum. İkisi de şehir tiyatrolarına ait iki oyun. İlk gittiğimiz oyun bu sene seyirciyle buluşan Shakespeare adlı oyundu. Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesine gittik. Aslında çok enteresan bir oyundu. Oyunun konusu Bir deli hastanesinde yaşananlarının mücadelesi anlatılıyor. Bir tanesi kendisini Stalin, diğeri venüslü, öbürü ise Sarah Bernardt sanmaktadır. Hastanenin havası Mars'tan gelen bir yolcuyla değişiyor. Kendisini Mars'tan geldiğini söylese de bir türlü kimse inandıramaz. Düşünce yapısı, tarzı zaten ya deli olduğunu ya da uzaydan geldiğini kanıtlar nitelikte. Oyunun temposu hiç düşmüyor. Güldürürken düşündüren, düşündürdükçe sorgulamaya iten bir oyundu. İkinci oyuna geçen hafta gittik. Antik komedya yazarı Aristophanes'in Lysistrata Kadınlar Savaşı adlı oyunuydu. Konusunu çok sevdiğim oyunlardan biridir. Çok eğlendik, sadece müzikler biraz oryantalisti. Onun dışında her şey güzeldi. Müzikli oyun oldugundan biraz başımız tuhaf oldu olsun. Tavsiye ediyorum.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sevgiler</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bellanomisma</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
http://www.youtube.com/watch?v=utV46uubZn0</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
http://www.youtube.com/watch?v=DWg__evJqJE</div>
Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-51337958607127774972013-12-14T06:10:00.002-08:002013-12-24T02:35:46.474-08:00Fransız Teğmenin Kadını (Bitmesini Hiç İstemedim)<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-rVIUWLKISjg/UqxX1d3qV9I/AAAAAAAAAZU/E8-u0IvdtUA/s1600/images+(1).jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://1.bp.blogspot.com/-rVIUWLKISjg/UqxX1d3qV9I/AAAAAAAAAZU/E8-u0IvdtUA/s400/images+(1).jpg" width="272" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Merhabalar, biraz önce John Fowles'ın Fransız Teğmenin Kadını isimli kitabı bitirmiş bulunuyorum. Kitaptan o kadar etkilendim ki hemen Selmin Abla'yı arayıp "abla ben kitabı bitirdim bugun işlerim var ama yarın oturup konuşsak olur mu" dedim. Kendisi iki gun yogun olduğundan konuşma faslı haftaya kaldı. Ben de hiç zaman kaybetmeden buraya yazmak istedim. Aslında kitap biter bitmez bloga yazmam, fakat o kadar begendim ki duygularımı hemen yazmak istedim:) Bu satırları yazarken de taze demlenmiş çayımı da bir yandan yudumlamaktayım:). Biliyorsunuz bu yıl Selmin Abla'yla ingiliz edebiyatına dair birçok kitabı okuma kararı aldık. Listemizi yaptık. İlk sıraya da bu kitabı koymuştuk. Tesadüf şu ki ikimiz de yıllardır bu kitabı okumak istiyormuşuz. Kış aylarında kitap okumaktan inanılmaz haz alan ben, uzun bir aradan sonra keyifli bir kitap okumanın verdiği mutlulukla buraya yazıyorum. Yaz ayında başlayan kitap okuma konusundaki isteksizliğim bu kitapla son buldu:). Kitabı satın almadım, sağolsun Fatih'te varmış. Ondan okudum. Eski bir basımdı, yani gıcır gıcır değildi. Benim bu huyum aslında çok kötü. Fatih sahaflardan kitap almayı çok severken aksine ben tertemiz birinci el kitap almayı seviyorum. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kitap konusuyla, kurgusuyla, karakterleriyle, psikolojik alt yapısıyla çok iyiydi. John Fowles'ın bu kitaptan önce Koleksiyoncu isimli kitabını okumuştum. Kitabın sonu okuyucu da tokat etkisi yaratsa da onu da sevmiştim. Sanırım Fowles bu işi biliyor, bir şekilde okuyucu kendisine bağlıyor. Dönem, mekan ya da konu fark etmiyor diye düşünüyorum. Kitap zaman olarak 19. yüzyıl İngilteresi'nde geçiyor. Bilindiği üzere bu dönem Victoria Dönemi diye geçiyor. Aslında Victoria Dönemi başlı başına ele alınması gereken bir dönem. Kısacası yasaklarla, ayıplarla dolu, mimaride abartıların görüldüğü, dinin etkili olduğu bir dönem. Yazar kitapta yapılan hataları, aristokrasi sınıfını, yanlış anlamaların silinmez bir leke haline geldiği bu dönemi bir hayli eleştiriyor. Dönemle ilgili çok keskin ve bir o kadar da dogru saptamaları olduğunu da görüyoruz. Bir taraftan dünyayı saran ve İngiltere'de bir hayli etkili olmuş Sanayi Devrimi'nin eşiğinde bir ülke, diğer yandan bunun getirdiği olumlu ve bir o kadar olumsuz durumlarla yüzleşen halk. Çünkü giderek toplumsal yapı değişiyor. İşçi sınıfı doğuyor. Seri üretime geçiliyor. Ticarette bir hayli yol alınırken, aristokrasi sınıfı ticarete atılmamakta direniyor. Soylu olmak böyle bir şey olsa gerek:) Bu ne kibirdir allahım diyorsunuz kitabı okurken:)). Bunun dışında Amerika'ya göç eden insanların durumunu ve Amerika'nın, İngilitere arasındaki farkları, kültür şokları hepsi kitapta perde arkası olarak veriliyor. İngilizlerin, o dönem Amerikalıları aşağı gördüğü hatta Amerikanca konuşma tarzı diye eleştirdikleri konuşma tarzına da yazar değiniyor. Hatta kitabın bir yerinde Fowles Virginia'nın derhal İngilizleşmesi gerekiyor diyerekten yazar aslında ironide bulunduğunu anlıyorsunuz:) Bu anlattıklarım aslında kitabın arka planında ve bir o kadar içinde olduğu konular. Aslında kurgunun temelini oluşturuyor. Belki de o yuzden kitabı okurken sıkılmıyoruz, bir şeyleri yazar gözümüze sokmuyor ya da bilgilerini ahkam keserek vermiyor. Perde arkasında bırakıyor ve bu karakterleri de daha iyi anlamamıza neden oluyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kitabın konusuna kısaca gelecek olursak; 19 yüzyılda geçen bir aşk hikayesi. Yanlış bir anlamaya maruz kalmış, dönemin getirdiği sert kurallar ve ön yargılar yüzünden üzerine atılan lekeyi temizleyememiş ve kaderine susarak kabul etmiş Sarah ile soylu bir aileden gelen ve hayatını garanti almak için mücadele eden dönemin kuralları karşısında çırpınan, direnen Charles arasında geçen gizemlerle dolu bir aşk hikayesi. Aslında çözümlemesi yer yer zor bir aşk hikayesi. Bunu burada şimdi niye yaptı diyorsunuz, sonra ama kız haklı diyorsunuz. Aaa ne kadar efendi bir çocuk, bu yaptıgına ne demeli, sonra da ama aşkı için Charles direndi daha ne yapsın diyorsunuz. Yazar sürekli şaşırtıp duruyor okuyanları. Kitabın sonu bile aslında gizemli bitiyor. Victoria Dönemi'nde gördüğümüz mutlu sonlar yok:) Çünkü yazar günümüzden:)). Kitabın bazı yerlerinde zaman zaman duruma Fowles da müdahele ediyor. İşte şimdi bu karaktere şunu yapmak istedim, zaman zaman karakterin kaderini kendisi belirlesin istedim tarzı cümlelerle girişler yapıyor. Fazla ayrıntı verip, heyecanı kaçırmak istemiyorum ama mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-XmPqgGmU_FI/Uqxmke4MibI/AAAAAAAAAZk/y80g869s0FE/s1600/TheFrenchLieutenantsWoman.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="193" src="http://2.bp.blogspot.com/-XmPqgGmU_FI/Uqxmke4MibI/AAAAAAAAAZk/y80g869s0FE/s400/TheFrenchLieutenantsWoman.jpg" width="400" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Son olarak buraya foto koymak için tarama yaparken filmi olduğunu da gördüm. Merly Streep ve Jeremy Irons oynamış. Bu sahne kitabın en önemli sahnelerinden:) İzlemek kaçınılmaz oldu. Filmi izledikten sonra da izlenimlerimi buraya yazacağım. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sevgiler</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bellanomisma</div>
Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-81346060649992053702013-12-09T07:41:00.001-08:002013-12-09T07:44:32.716-08:002013'de neler oldu? neler değişti?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-c-_WNT_UU_s/UqXkmfCXMBI/AAAAAAAAAZE/KQdmj7THPS8/s1600/owl_new_years_party_happy_2014_candy_tin-rdbcc3017403c4237ae90a0d831c2c02f_w5gt1_8byvr_324.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-c-_WNT_UU_s/UqXkmfCXMBI/AAAAAAAAAZE/KQdmj7THPS8/s320/owl_new_years_party_happy_2014_candy_tin-rdbcc3017403c4237ae90a0d831c2c02f_w5gt1_8byvr_324.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
<div style="text-align: justify;">
Merhabalar, blogumu takip edenler bilir, aralık ayı geldiğinde geçirdiğim 12 ayın kısa bir özetini burada yayınlarım. Bir nevi iç dökme de denilebilir. 2012 yılını açıkcası çok sevmemiştim. Özellikle tezin yorucu koşuşturması, sağlık sorunları, işsizlik ve gelecek kaygılarıyla geçen bir yıl olmuştu benim için. 2013 ise umuttu. Her şeyden arındığım, yeni bir sayfa açtığım, geleceğe neşeyle, güvenle, sevgiyle merhaba diyebileceğim bir yıldı 2013.Herkes gibi belki de 2012 yılının bir an önce gitmesini, 2013 yılının ise hemen gelmesini istiyordum. Sanki yılan misali derimi değiştirip atıyordum ve yeni umutları yeni derimde hissediyordum. Bu yüzden 2013 gelmeden bile özlemle istediğim, gelmesini dört gözle beklediğim bir sene olmuştu. Bilmiyorum yeni yılın sihrine inanan var mı? Gerçekten de 2013 yılı benim için değişimlerin olduğu kısa dönemle de olsa iş sahibi olduğum, mesleki hayatımda akademik anlamda ilk adımlarımı attığım ve hayat arkadaşımı bulduğum sağlıklı, güzel bir yıl oldu. Her şeyin başı her zaman söylediğim gibi sağlık, huzur ve mutluluk. Bu üçü hayatınızda, bedenizde olduğu sürece sanırım yaşamın zorluklarına gögüs germek biraz daha kolaylaşıyor diye düşünüyorum. O yüzden yeni yılın başta ailem, dostlarım ve tüm arkadaşlarım için sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yıl olmasını diliyorum.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yeni yılı çocuklugumdan beri çok severim. Yeni yıl demek ailemin bütün üyelerimin bir araya geldiği, bolca kahkahaların atıldığı bir gecedir. Bu gece tüm yasaklar kalkardı, mesela gece yarısına kadar oturup televizyon seyrebilirdim ve dilediğim kadar çikolata ve cips yiyebilirdim. Babamın her zaman Baylan'dan getirdiği şemsiye çikolataları da unutmamak lazım:) Bunların içinde belki de en güzeli tombala oynanmasıydı. Biz yılbaşılarında halen az da tombala oynamaya çalışıyoruz. Artık yeni oyunlar da var tabi. Onları da oynuyoruz.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yeni yılda gönlünüzden geçen her şeye kavuşmanız dileğiyle, sağlıkla, sıhhatle, mutlulukla ve huzurla geçirebileceğimiz güzel bir yıl olsun. Barış ve sevgi hiç eksik olmasın. Etrafınızda hep sizi mutlu edecek güzel insanlar olsun. Bu dilek hepimize gelsin. Çünkü ne kadar mutlu insan ve size deger veren kişi varsa inanın hayat kaliteniz o kadar yüksek oluyor. Ben öyle yapmaya çalışıyorum. Beni üzen, kötü düşünceli, dedikodu yapan ve rahatsız eden kişilerle sıklıkla görüşmemeye ve onları hayatımın dışında bırakmaya çalışıyorum. Siz de öyle olun. Kötü insanları çıkarın hayatınızdan. Bırakın istediklerini düşünsünler, zaten sizin hayatınızda olsalar da bir yolunu bulup sizi üzecekler. En güzeli öteleyin, sonra çıkarın hayatınızdan. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yeni Yılınızzz kutlu olsun. Hoşgeldin 2014:))</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-69326004379788872802013-12-05T05:08:00.000-08:002013-12-05T05:08:08.060-08:00İngiliz Edebiyatından Seçmeler<br />
<div style="text-align: justify;">
Merhabalar, eskisi gibi blogda fazla yazı yazmadığımın farkına vardım ve bu duruma son vermek adına okuyacağım kitaplar hakkında birkaç şey yazmak istedim. Geçen ay yakın dostlarımdan Selmin Abla'ya bir öneride bulundum. Yıllardır süren dostluğumuzda ortak birçok yanımız var. Bunlardan biri kitaplar ve diğeri ise ingiliz edebiyatına olan düşkünlüğümüz. Bu yıl İngiliz Edebiyatından seçmeler okumaya karar verdik ve güzel bir liste hazırladık kendimize. Kenarda köşede kalmış victoria dönemi yazarlarından tutun da günümüz yazarlarına kadar uzanan uzun bir liste oluşturduk. İlk kitabımız ise John Fowles'ın unlu kitabı Fransız Teğmenin Kadını. Lise yıllarımdan beri okumak istediğim ama bir türlü okuyamadığım bir kitap olur kendisi. 15 yıllık aradan sonra okumaya başladım:) Selmin ablanın da buna benzer bir hikayesi varmış. Selmin abla kitabı bitirdi ama ben henuz bitirmedim. Bu aralar okuduğum en iyi kitaplardan biri diyebilirim. Edebi anlamda zevk almanın yanı sıra dönemin ingiliteresi konusunda da bir hayli bilgi edinmemize yol açan bir kitap. Bilmiyorum içinizde okuyan var mı? eğer okuduysanız yorumlarınızı merakla bekliyorum. Önümüzdeki ay ise Howards End'i okuyacağız. Bu kitap için de sabırsızlanıyorum. Sanırım liste guzel olunca sabırsızlanma kat sayısı gunden gune artıyor. Herkese iyi okumalar diliyorum ve ingiliz edebiyatı ile ilgili önermek istediğiniz kitap varsa lütfen yazın. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sevgiler</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bellanomisma</div>
Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-17525010395319634872013-11-05T07:26:00.001-08:002013-11-05T07:32:16.237-08:00Son Zamanlarda Okuduklarımdan Seçmeler<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-EDEX6O2aNm0/UnjxMv82zeI/AAAAAAAAAYU/grTKJl2Iols/s1600/nefer.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="200" src="http://2.bp.blogspot.com/-EDEX6O2aNm0/UnjxMv82zeI/AAAAAAAAAYU/grTKJl2Iols/s200/nefer.jpg" width="200" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu aralar farklı koşuşturmalar içerisindeyim. Yoğun geçen günlerin arta kalan vakitlerinde az da olsa kitap okuyabildim. Bunlardan ilki Nefertiti. Michelle Moran'dan okuduğum ikinci kitap. Mesleğim gereği Mısır kültürüyle üniversitede az da olsa haşır neşir olmuştum. Mısır Kraliçeleri arasında en ünlülerden biri olan Nefertiti'nin yaşam öyküsü. kitapta anlatılan dönem, Mısır Tarihinde bir ilk olarak bilinmektedir. Bunun nedeni pagan inancından tek bir tanrıya Ra'ya yani Guneş'e tapınım görülmektedir. Kocası Amenhotep bunun için uğraş içine giriyor ve krallığını Amarna'ya taşıyor. İsmini de Akheneton olarak değiştiriyor. Bu durum toplumun, Mısır krallığına ve kral Akheneton'a karşı düşmanlığın başlamasına da neden oluyor.Nefertiti'nin yaşadığı zorluklar, iktidar hırsı, kendi kanından birinin başa geçirme isteğini de kitap gözler önüne seriyor. Nefertinin ardı ardına gelen doğumları, yaşadığı sıkıntılar, kızlarıyla ilgili yaşamlarına da kitapta yer veriliyor. Bilimsellikten uzakta tarihi roman tadında bir eser bu kitapta okuyanların bir hayli zevk alacağı düşüncesindeyim.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-grMqaFe2ASE/Unj2-aLa9lI/AAAAAAAAAYk/g0u3ZUDp1yM/s1600/oya+baydar.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="200" src="http://3.bp.blogspot.com/-grMqaFe2ASE/Unj2-aLa9lI/AAAAAAAAAYk/g0u3ZUDp1yM/s200/oya+baydar.jpg" width="128" /></a><br />
İkinci kitap Oya Baydar'ın "O Muhteşem Hayatınız" isimli kitabı. Geçen ay İdeefix'den sipariş ettiğim kitapların arasında yer almaktaydı. Oya Baydar'ın edebi dilini ve kitaplarını çok severim. Hemen hemen bütün kitaplarını okudum. Okuduğum, bu son kitabında başlangıçta oya baydar tarzından uzaklaşmış diye düşünmüştüm ama kitabın ortalarına gelindiğinde direk vermek istediği sosyal mesajları üstü kapalı olarak vermeye başladıgını gördum ve sonuna kadar kitap bu olayın uzerinde gelişti diyebilirim. Kitabın konusu, ünlü bir opera sanatçısının yaşadıkları, başarı basamakları ve bu basarı basamaklarına çıkarken yaşadığı durumlar ve çektiği acılar anlatılmaktadır. Ömrü boyunca müzikten bir an olsun vazgeçmeyen bir divanın hayatı, ona hayran bir toplayıcıyla karşılaşmasıyla değişiyor. Hayranı, onun resimlerinden, gazete kupurlerinden ve kasetlerinden bir dunya yaratıp, onun ayakları altına sermektedir. Hayatını muhteşem olarak nitelendiren hayranı sayesinde, kendi hayatını sorgulayan bir sanatçıyla yuz yuze kalıyorsunuz. Resimlerde bakan yuz bir insana neyi anlatır. Bir gulumseme hayatındaki acıları silebilir mi ya da karşıdaki insan bir resimle her şeyi anlayabilir mi? bu iki hayatı aslında yazar bir yerde sorguluyor. Mesleği yuzunden yıkılmış bir evlilik ve arkasında bıraktıgı ufak bir kız çocuğu bunun bedelini diva nasıl yaşamış bunlar anlatılıyor. Kitabın ikinci kısmı ise kızı Arya'nın agzından anlatılıyor ve Arya ile birlikte başka bir dunyaya yolculuk başlıyor. Bu yolculuğun adı Dersim. Dersim'i Arya'nın oraya yapmış oldugu yolculuk sayesinde hikayesini öğrenmiş bulunuyoruz. Dersim hakkında bilinmeyenler, yöre halkının hikayeleri, yaşanan olaylar. 38 yılında neler oldu, neler yaşandı bunları da Baydar sayesinde ögrenmeye çalışıyoruz. Kitabın dili ve kurgusu her zamanki gibi guzeldi. Oya Baydar'ın değişik bir dili var. İnsanı kendisine çeken, saran, sarmayalan bir yapısı var. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-AGNW6zbAuyU/Unj-LXVxglI/AAAAAAAAAY0/qLxR9L8ZutE/s1600/Atesbocegi-Yolu.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-AGNW6zbAuyU/Unj-LXVxglI/AAAAAAAAAY0/qLxR9L8ZutE/s1600/Atesbocegi-Yolu.jpg" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Son kitap ise bestseller tarzında. Kristin Hannah'ın Ateşböceği Yolu isimli kitabı. Aslında bu kitabı her yerde görüyordum. Bloglarda sıklıkla rastladım. Hatta internete bu kitabın adını yazdıgınızda bir hayli blog tarafından yorum yapıldığını gördüm. Çok yakın bir arkadaşım da Kış Bahçesi isimli kitabını okudu.. Ondan da yazar hakkında olumlu yorumlar dinledim. Bahsedeceğim kitabın ikincisi de 23 nisanda yurtdışında çıkmış. Türkiye'de de "Ateşböceği Şarkıları" adında çevrilmiş.Bu kitabı karşıya geçtiğimde cagoğlundaki satış dukkanında bir hayli indirimli olarak aldım. Kitabı okumaya başladıgımda çok bilindik konu diye başlamıştım. Bir yandan da merak ediyordum. Kitap 70'li yıllarda başlayan arkadaşlıklarını 2000'li yıllara taşıyan iki arkadaşın yaşam öyküsü. Birbirlerine kardeşten öte bir yakınlık duyan bu iki insanın, yaşadığı acılar, sıkıntılar ve aralarında kopmayan arkadaşlık bağı kitapta özellikle vurgulanıyor. İki farklı hayatın çarpıcı yönleri ele alınıyor. Bir tarafta annesiz bir çocukluk geçiren,göz önünde olmayı seven ve hayat konusunda hep hırsları olan ve en tepeyi çıkmayı hedefleyen Tully ile hayatı daha sıradan ve silik yaşayan mutlu bir ailede buyumuş Kate'nin yaşam öykusu anlatılıyor. Biri mesleğinde zirveye çıkarken arkada bir ailesinin olmamasını yıllar sonra fark etmesi, diğeri ise kariyerini bir kenara bırakıp evlenip çoluk çocuga karışmış Kate'nin yaşadıkları. Hangi hayat daha muhteşem, Hangi hayat daha yıpratıcı bu sorular aslında soruluyor. 70'li yıllardan 2000'li yıllar arasındaki dönemde dunyada neler olup bitmiş perde arkasında dipnot olarak kitapta anlatılıyor. Seattle, Newyork, Bainbridge adası arasında geçen olaylar örgusunu bir çırpıda okuyabiliyorsunuz. Şimdi ise Fransız Teğmenin Karısı'nı okumaktayım:) Bitsin onunla ilgili bir yazı da ekleyeceğim.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sevgiler</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bellanomisma</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-EDEX6O2aNm0/UnjxMv82zeI/AAAAAAAAAYU/grTKJl2Iols/s1600/nefer.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><br /></a></div>
Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-63616389595155712622013-09-05T12:51:00.000-07:002013-09-05T15:00:06.188-07:00Kader diye bir şey varmış:)<div style="text-align: justify;">
Merhabalar, uzun zaman oldu buraya bir şeyler yazmayalı. İnsanın 3 ayda hayatı değişir mi sanırım değişebiliyor. 3 ay önce hayatı tek başıma sırtlamışken şimdi ise elimi tutan sıcak bir el, yüreğimi açtığım güzel bir kalp, konuşmasam bile gözlerimden her şeyi anlayan bir hayat arkadaşım var. Hayatıma gökten düştü de denilebilir. Her şey bir anda gelişti ve evlenme kelimesiyle kendimi yan yana düşünemeyen ben, şimdi evlilik yoluna girdim:) Duruma halen adapte olma durumları yaşıyorum. Allahtan Mr. Darcy (arada sırada ona takıldığım lakabı) her konuda oldugu gibi bu konuda da yardımcı oluyor:). İnatla kitap okumaya çalışsam da inanın, şu son 3 haftadır nişan için kıyafet bakmalar, düğün için gelinlik bakmalar, mobilya konusunda fiyat almalar gibi faaliyetler içerisindeyiz. Arkadaşlarımdan bu surecin çok zor ve meşakatli oldugunu biliyorum. Allahtan hayatımı kolaylaştıran ve her konuda uzman olan arkadaşlarımız var:) İyi ki de onlar var. Herkes bir fikirle geliyor, tecrubeler aktarılıyor, bizde bu durumları değerlendirme surecindeyiz. Bazen o kadar bunalıyorum ki, size anlatamam. Bu tarz şeyler benlik değil. Her şeyin en ince ayrıntısına kadar düşünmek. Ev için eşyalar bakmak. Elimde bu aralar sürekli mobilya, beyaz eşya katalogları var. Kendimi bu durumda hiç hayal edemez, kaçardım:). Pronovias'a gidip ilk kez gelinlik giyme maceralarım, ikeadan evimizin her şeyi tam da bir patates soyma bıcağı, şişe açacağı ve limonluğumuzun eksik olması:)) Ama aldıgımız eşyalardan en guzeli çok kısa bir süre sonra elimizde olacak, uzerinde yazarların adlarının yazılı oldugu halı:) İkimizde edebiyat tutkunu oldugumuzdan halı karşısında hiç bu kadar mutlu olmadık:) beyaz eşyayı bedava verseler bu kadar mutlu olmazdık diyeceğim ama buna da sevinirdik sanırım. Erkek arkadaşımın da meslek olarak edebiyatçı olması kendisinden bir hayli şey öğrenmeme de neden oluyor. Sanırım bu yönuyle beni derinden etkiledi bunu da buradan itiraf edeyim:) Dugun, nişan, gelinlik v.s bunun gibi birçok öneriye de açıgım. Yorumlarınızı bekliyorum.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sevgiler</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bellanomisma</div>
Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-19111394277727773962013-06-10T14:59:00.001-07:002013-06-10T15:13:52.470-07:00Baharın ardındannnn<div style="text-align: justify;">
Uzun bir aradan sonra yeniden merhaba, Bahar'a güzel bir veda edemeden yaz geldi kapıya dayandı. Ruhum hep bahardır benim. Yeri gelir hazan olur, yeri gelir bahar. Son olsun ilk olsun hep bahar. Ne kışın sertliğini , soğuklugunu severim; ne de yazın kavuran sıcaklığını. Güneş vururken yüzüme arsızca, rüzgar usulca arkasından okşayarak geçip gidecek. Ya da yağmurlar yağacak ruhuma, yapraklar sessizce yere düşerken.... Bahar olunca hep kendimi sokaklarda bulurum, yürürüm hiç ardına bakmadan, düşünmeden, kaygılanmadan ... Hep önüme bakarım, hiç yılmadan, nedensiz, sorgusuz sualsiz. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Hayatımın en önemli kararlarını, en önemli sınavlarını, başvurularını hep baharda vermişim. Hayatıma hep yön veren baharmış, beni itekleyen, heveslendiren ve başarıya götüren... Bahar mıymış beni ben yapan? </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bahar'da boğazda erguvanlar usulca açarken, adada ise mimoza kokusu sarıp sarmalar teklifsizce. Bahardır bizi yaza hazırlayan, kışın yorğunluğu alan. Ne eksik ne fazla hep orta şekerdir bahar:)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sen yaz gibi değilsin çatkapı gelmezsin, cemrelerinle bizi hazırlar, yağmurlarınla haber verirsin. Saygılısındır ve bir o kadar içten ve bir o kadar samimi.... Hiç şaşırtmaz ani inişler çıkışlar yapmazsın. Yeri gelir bahar olur içimize dolarsın; yeri gelir hazan olur içimize kapatırsın...... Sen sevgi nedir bilirsin yeri gelir yüreğimizi yerinden oynatır; yeri gelir kederlendirirsin ama ne abartırsın ne de umursamaz olursun. Ne eksik ne fazla hep orta şekersin sen bahar...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kısacası sen baharsın ne çok üzersin; ne de çok sevindirirsin, Sen ne eksik, ne fazla hep orta şekersin bahar:)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bellanomisma:)</div>
Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-82609582097299775372013-04-24T12:36:00.001-07:002013-04-24T12:36:56.249-07:00İzlenen Filmlerden Kısa Notlar<br />
Bu aralar film izleyerek yorgunluğumu atmaya ve zihnimi boşaltmaya çalışıyorum. Film festivallerinden bazı filmleri izledim.<br />
<br />
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-FufIvTRP7-Y/UXgm23C2SLI/AAAAAAAAAWs/I3zI2CMnj7A/s1600/images+(27).jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-FufIvTRP7-Y/UXgm23C2SLI/AAAAAAAAAWs/I3zI2CMnj7A/s1600/images+(27).jpg" /></a><br />
The Fall adlı bu film, sanatsal filmler kategorisinde şu ana kadar izlediklerim arasında en iyisiydi. Estetik açıdan muhteşem sahneleri bulunmakta.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-klJ20Xw8FGY/UXgwWnEoMKI/AAAAAAAAAXE/h4iYfYdHdB8/s1600/images+(26).jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-klJ20Xw8FGY/UXgwWnEoMKI/AAAAAAAAAXE/h4iYfYdHdB8/s1600/images+(26).jpg" /></a></div>
Woddy Allen'ın başrolünü paylaştığı filmde kendisine Diane Keaton eşlik etmekte. Komedi türünde olan bu film Napolyon Dönemi'ni komik bir dille anlatan film:) Ben izlerken çok eğlendim:)<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Fransız yapımı olan filmde Adele'in maceraları anlatılmaktadır. Mısır'daki mumyalardan, ejderhalara kadar uzanan eglenceli bir film:) Film Paris ve Mısır arasında gidip gelmektedir.<a href="http://3.bp.blogspot.com/-3XD9qRFk524/UXgxHngX1rI/AAAAAAAAAXM/EgiaE6XDZfg/s1600/Extraordinary-Adventures-of-Adele-Blanc-Sec-BD-1.www_.blurayindir.com_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-3XD9qRFk524/UXgxHngX1rI/AAAAAAAAAXM/EgiaE6XDZfg/s320/Extraordinary-Adventures-of-Adele-Blanc-Sec-BD-1.www_.blurayindir.com_.jpg" width="246" /> </a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-ztjqqkrDLrw/UXgy8IDJ5VI/AAAAAAAAAXc/-kE2RhU19rk/s1600/jodha-akbar1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="216" src="http://2.bp.blogspot.com/-ztjqqkrDLrw/UXgy8IDJ5VI/AAAAAAAAAXc/-kE2RhU19rk/s320/jodha-akbar1.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
İzlediğim son film konusunda tek söyleyeceğim mutlaka izlemeniz gerektiği, 3 saat süren film nasıl başladı nasıl bitti anlamadım. Babür İmparatoru Muhammed Ekber'ın hayat hikayesinin anlatıldığı filmde Hint Prensesi Jodhaa ile evlenmesi ve birbirlerine duydukları aşktan oluşmakta. Bunun yanı sıra o dönemin Hindistan'ı da anlatılmaktadır. Bolywood film yapımları arasında en üst sıralarda yer aldıgı kesin:) İyi seyirler.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-3328755326779892342013-03-24T04:50:00.002-07:002013-03-24T04:51:05.120-07:00Bride&Prejudice<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-RtTUQ2mPTbQ/UU7npKAWBDI/AAAAAAAAAWU/3PrUblwnw00/s1600/Bride-and-Prejudice-2004.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-RtTUQ2mPTbQ/UU7npKAWBDI/AAAAAAAAAWU/3PrUblwnw00/s320/Bride-and-Prejudice-2004.jpg" width="226" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Jane Austen'a olan bağlılığımı birçok arkadaşım bilir. Onunla ilgili bir film olduğunda ya da eserlerinin değişik bir versiyonunu gördüğümde hemen oturur izlerim. Şimdiye kadar birçok filme ve diziye ilham olmuş olan eseri Aşk ve Gurur benim için de kült kitaplar arasında yer almaktadır. Türk dizilerinden Asi, Bir İstanbul Masalı'nda bu kitaptan etkilendiği açıkca ortadadır. Yabancı filmlerden Sabrina, Bridget Jones I ve bunun gibi birçok filmde Aşk ve Gurur'dan esintilerle karşılaşmaktayız. Aşk ve Gurur'un sinema ve dizi versiyonlarını hatta Jane in Austen adlı komedisini izlemiş bir insan olarak içlerinde en renklisi bu filmdi. Çünkü bu film Aşk ve Gurur'un Hint versiyonuydu. Filmdeki karakterlerin çogunun ismi aynıydı, sadece Bennet ailesi olarak bilinen Elizabeth'in ailesinin isimleri farklıydı. Filmin konusu da mağlum:) Ama bu filmi izlerken çok eğlendim. Aşk ve Gurur'un Hint versiyonu nasıl olur acaba diye düşünmeyin bence mutlaka izleyin:)) Çok renkli, bol müzikli bir film:) Şimdiden iyi seyirler. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-kgRCo_iM2-I/UU7oYmmVG-I/AAAAAAAAAWc/K2kjyVwTpPY/s1600/bride.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="261" src="http://1.bp.blogspot.com/-kgRCo_iM2-I/UU7oYmmVG-I/AAAAAAAAAWc/K2kjyVwTpPY/s320/bride.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-32774287655285690732013-03-17T09:33:00.002-07:002013-03-17T09:33:59.125-07:00Amadeus<br />
<div style="text-align: justify;">
Yine bir yoğunluk içerisindeyim. Bir yandan iş, bir yandan ingilizce, bir yandan çalışmalar derken kendime hiç vakit ayıramaz hale geldim. Önceden tez yüzünden sızlanmalarım olurdu. Şimdi ise iş yüzünden bu sızlanmalarım devam etmekte.... Haftasonu bir anda bitiveriyor ve ben kendimi yeni bir haftaya hazır hissetmezken pazartesi kapıya dayanıyor. Aslında bu yorucu tempoya alıştım desem de haftanın son iş günü pilimin bittiğini hissediyorum ama ertesi günün tatil olacağını düşünmek yüzümü az da olsa gülümsetmeye yetiyor. Cumartesilerini genelde evde sessizlik içerisinde geçirirken, şu son iki haftadır cumartesilerim dışarıda geçmeye başladı. Pazar günü kazısanız, burnumu dahi dışarı çıkarmam modundayım:) Buradan arkadaşlarıma da duyurulur:) Konuşmayı, bir şeyler anlatmayı ve hatta arkadaşlarımla sohbet etmeyi çok seven ben, sadece susmayı ve çok az olmak kaydıyla da dinlemeyi tercih etmeye başladım. Benim için alışık olmayan bu durum sanırım yaz ayına kadar sürüp gidecek:) </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-6iiWpUt0ocU/UUXusncz5lI/AAAAAAAAAV0/Nd5rrCuqFNE/s1600/amadeus.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://3.bp.blogspot.com/-6iiWpUt0ocU/UUXusncz5lI/AAAAAAAAAV0/Nd5rrCuqFNE/s400/amadeus.jpg" width="265" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Neyse cumartesileri yeni aktivitem full film izlemek. Kitap okumayı boş kaldığım her vakit yapsam da, artık film izlemek sadece haftasonuna ertelenen bir durum haline geldi. Bu hafta "Amadeus" adlı filmi izledim. Film, W. Mozart'ın hayat hikayesini konu alıyor. Film biraz uzun sürmüş olsa da açıkcası çok etkilendim. Bir dahi müzisyenin hatta o dönemin avrupasında tanrının mucizesi hatta Theophilos (Tanrı dostu) olarak anılmış olsa bile kötü bir hayat geçirmiş olduğunu görmekteyiz. Aslında tarihe bakıldığında önemli adamların bu erken ölümleri ya sefaletten ya da ruhları bedenlerine dar geldiğinden mi nedir intiharlarıyla sonuçlanıyor. 6 yaşında besteler yapmaya başlayan bu eşsiz müzisyen Avursturya'nın kuzeyinde yer alan Salzburg kentinde dünyaya gelmiş, fakat kariyeri Viyana'da gerçekleşmiştir. Notalarla oynamayı bir oyun haline getiren bu dahi müzisyen içindeki çocuğu asla öldürmediği söylenmektedir ki bunu film boyunca görmekteyiz. 35 yaşında hayata gözlerini yuman Mozart ardında bir hayli borç bıraktığı bilinmektedir.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-Qtvam4v49sY/UUXu7R0LHyI/AAAAAAAAAV8/ipeZOBkZ-Nw/s1600/mozart.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="207" src="http://2.bp.blogspot.com/-Qtvam4v49sY/UUXu7R0LHyI/AAAAAAAAAV8/ipeZOBkZ-Nw/s320/mozart.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bugün bile operalarını, konçertolarını dinlediğimizde ruhumuzun havalanıp uçtuğu hissini veren bu adam neden sefalet içinde bir yaşam sürdü? Bu soru aslında gerçekten çok önemli. Çünkü o dönemin avrupasında özellikle Viyana'da Paris'te ve Almanya'da kralların ve kraliçelerin karşısında operalarını, konçertolarını ve müziği icra eden ve günümüzde halen saygı duyulan bu olağanüstü besteci, neden bu kadar parasız bir yaşam sürdü ki o dönemin Viyanasında müziğe çok da önem veriliyordu. Fransa Kraliçesi Marie Antoniette'nin kardeşi II. Joseph Avusturya'nın başında yer alıyordu ve müziğe önem veren bir kraldı. Filmden gerçekten çok etkilendim. Hayatının içine bu kadar müziği dahil eden ve notalarla konuşan ve notanın tınısını kafasında canlandırıp kağıda döken Mozart'ın hikayesinin anlatıldığı bu film gerçekten çok etkileyiciydi. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-0n7sBWnmsyg/UUXvjBfp98I/AAAAAAAAAWE/4PAo0pts01w/s1600/Wolfgang-amadeus-mozart_1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-0n7sBWnmsyg/UUXvjBfp98I/AAAAAAAAAWE/4PAo0pts01w/s320/Wolfgang-amadeus-mozart_1.jpg" width="298" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Son olarak filmi izledikten sonra Mozart ile ilgili kitapları netten taradım ve Can yayınlarından çıkan kitabı okumaya karar verdim. İlerleyen aylarda bu kitabı burada tanıtmayı düşünmekteyim. Son olarak usta bestecinin bir eseriyle konuyu bitirmek istiyorum. Herkese iyi günler dilerim.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
http://www.youtube.com/watch?v=2TUIQjZT_8Y<br />
<br /></div>
Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-52223686038549682962013-03-02T10:24:00.000-08:002013-03-02T10:26:11.675-08:00Film Notları<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-USqnocL0HQ4/UTJCWf4RwgI/AAAAAAAAAVM/s7rqEoWcWcA/s1600/casablanca.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-USqnocL0HQ4/UTJCWf4RwgI/AAAAAAAAAVM/s7rqEoWcWcA/s1600/casablanca.jpg" /></a></div>
Merhabalar, bu aralar kendimi film izlemeye adadım desem yeridir. Yorgunluğumu film izleyerek atıyorum. Bu aralar izlediklerimden. Hepsi birbirinden güzeldi. Casablanca'yı birkaç defa izledim. Snow White yeni versiyonu bir hayli güzeldi. Charlize Theron'un (Kötü Kraliçe) Snow White'dan daha güzel olması dikkat çekiciydi ama açıkcası güzel bir filmdi. Bu aralar Snow White çok popüler:) Ben en çok Sindirella'yı severdim:) Onunla ilgili de cover bir film bekliyoruz:) Marie Antoniette anlatıldğı filmde ise, konu biraz kopuktu. Kraliçenin hayatını bilmeyen için çok açıklayıcı bir film değildi. Son film ise Tim Burton yine döktürmüş demek istiyorum. Bu konuda objektif olamıyorum:) Tim Burton ne çekerse hepsini beğeniyorum:)<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-QlFTE8EKsLk/UTJCe0pl50I/AAAAAAAAAVU/mJKmiXsusCY/s1600/snow-white-huntsman-1024x819.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="255" src="http://1.bp.blogspot.com/-QlFTE8EKsLk/UTJCe0pl50I/AAAAAAAAAVU/mJKmiXsusCY/s320/snow-white-huntsman-1024x819.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-TRPgirk2aFA/UTJCn3sHFBI/AAAAAAAAAVc/B12nDwYGHac/s1600/farewell-my-queen-movie.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="http://2.bp.blogspot.com/-TRPgirk2aFA/UTJCn3sHFBI/AAAAAAAAAVc/B12nDwYGHac/s320/farewell-my-queen-movie.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-NxPLKtE_Or4/UTJCuz_UgyI/AAAAAAAAAVk/NFI4VUx-EOo/s1600/images+(25).jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-NxPLKtE_Or4/UTJCuz_UgyI/AAAAAAAAAVk/NFI4VUx-EOo/s1600/images+(25).jpg" /></a></div>
<br />Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-78013214506415761172013-01-28T08:47:00.000-08:002013-01-28T08:55:52.581-08:00Liebster Blog Award<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-J8MEjHRBT3c/UQadqjXNk4I/AAAAAAAAAU4/WAjHoPZyhP0/s1600/blogaward.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-J8MEjHRBT3c/UQadqjXNk4I/AAAAAAAAAU4/WAjHoPZyhP0/s1600/blogaward.png" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
<div style="text-align: justify;">
<i>Bloglar arasında yeni bir etkinlik başlamış. Benim de Sevgili <a href="http://buyuluayrac.blogspot.com/2013/01/liebster-blog-award.html">Berfin</a> sayesinde haberim oldu. Çünkü kendisi beni aday olarak göstermiş ve kısacası ben de mimlendim:) Yapacağınız şey aslında çok basit sizi mimleyen blog'un sorularını cevaplamak, sonra kendinizle ilgili 11 gerçeği açıklamak ve en sonunda ise sizin hazırlamış olduğunuz soruları oluşturmak ve aday göstereceğiniz blogları belirlemek. Bir de yukarıdaki fotografı paylaşmak, sizi mimleyen blog'u da referans göstermeyi unutmayın. Şimdiden herkese iyi eğlenceler:)</i></div>
<span style="background-color: yellow;"><span style="color: #999999; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;"><b><br /></b></span></span>
<span style="background-color: black; color: #999999; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;"><b><br /></b></span>
<span style="background-color: yellow; color: #999999; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; line-height: 18px;"><b> 1. En sevdiğin yazar kimdir?</b></span><br />
<span style="background-color: yellow;"><span style="color: #999999; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; line-height: 18px;"><b><br /></b></span></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><span style="line-height: 18px;"><i><b>Aslında bu soruyu tek bir yazarla sınırlamak istemezdim ama aklıma ilk gelen kişi Oya Baydar.</b></i></span></span><br />
<span style="background-color: yellow;"><span style="color: #999999;"><b><br style="font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; line-height: 18px;" /></b></span></span><span style="color: #999999; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; line-height: 18px;"><b><span style="background-color: yellow;"> 2. Türkiye'de çıkmasını iple çektiğin seri/yazar nedir/kimdir?</span></b></span><br />
<span style="color: #999999;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><b><i>Legend Of Seeker serisinin bütün kitapları:)</i></b></span><br />
<span style="color: #999999;"><b><br style="font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; line-height: 18px;" /></b></span><span style="background-color: yellow; color: #999999; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; line-height: 18px;"><b> 3. Yılda ortalama kaç kitap okursun?</b></span><br />
<b><br /></b>
<b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>Eskiden yılda 70'e yakın okurdum ama şu iki senedir 25 tane anca okuyabiliyorum. </i></span></b><br />
<span style="color: #999999;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><b><i><br /></i></b></span></span><span style="background-color: yellow; color: #999999; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; line-height: 18px;"><b> 4. Kedi - Köpek? Kahve - Çay?</b></span><br />
<span style="color: #999999;"><b><br /></b></span>
<b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>Kedileri çok severim. Hatta ileride bir tane kedi almayı düşünüyorum. Kahve yle hiç aram yok. Çay konusunda da yeşil çay ve earl grey tercihimdir.</i></span></b><br />
<span style="color: #999999;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span><span style="background-color: yellow; color: #999999; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; line-height: 18px;"><b> 5. Gitmekten en keyif aldığın mekan/cafe neresi?</b></span><br />
<span style="color: #999999;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><b><i>Starbucks, Çınaraltı (Çengelköy), Viktor Levi, Happy Moons, Özsüt (Caddebostan) Şimdilik aklıma gelenler.</i></b></span><br />
<span style="color: #999999;"><b><br style="font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; line-height: 18px;" /></b></span><span style="background-color: yellow; color: #999999; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; line-height: 18px;"><b> 6. Kitap okumak için tercih ettiğiniz bir yer var mı?</b></span><br />
<span style="color: #999999;"><b><br /></b></span>
<b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>Odamda yatağım üzerinde okumayı, bir de salonda camın kenarında kitap okumayı çok severim.</i></span></b><br />
<span style="color: #999999;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span><span style="background-color: yellow; color: #999999; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; line-height: 18px;"><b> 7. Okumaya başladığın kitapları yarım bırakırmısın? Sonunu getiremediğin kitaplar hangileri?</b></span><br />
<span style="color: #999999;"><b><br /></b></span>
<b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>Her kitabın bir ruhu olduğuna inanırım. Bazen bir kitaba başlarım ve kitabın ortalarına gelemeden yarım bırakırım. O an ki ruh halimin kitaba hitap etmediğini anlarım. Bu aralar yarım bıraktığım bir sürü kitabım var. Bunlardan birkaçı; Duyguların Dili, Midak Sokağı, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Limon Ağacı:)</i></span></b><br />
<span style="color: #999999;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span><span style="background-color: yellow; color: #999999; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; line-height: 18px;"><b> 8. Sevdiğin müzik türleri nelerdir?</b></span><br />
<span style="color: #999999;"><b><br /></b></span>
<b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>Jazz, Jazzz, Jazzz:)) ve Etnik Müzikler. Aslında enstrümantal tarzda olan müzikleri dinlemeyi de çok seviyorum. Beni çok dinlendiriyor.</i></span></b><br />
<span style="color: #999999;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span><span style="background-color: yellow; color: #999999; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; line-height: 18px;"><b> 9. Takip ettiğin diziler varmı? Hangileri?</b></span><br />
<span style="color: #999999;"><b><br /></b></span>
<b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>Once Upon A Time, Revenge, Avrupa Avrupa, Böyle Bitmesin.</i></span></b><br />
<span style="color: #999999;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span><span style="background-color: yellow; color: #999999; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; line-height: 18px;"><b> 10. 2-3 kitabı bir arada okur musun?</b></span><br />
<span style="color: #999999;"><b><br /></b></span>
<span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><b><i>Sadece bir kitabı okuduğumu hatırlamıyorum. Her zaman iki ya da üç kitabı bir arada okurum. Sanırım çok çabuk sıkıldığımdan böyle oluyor.</i></b></span><br />
<span style="color: #999999;"><b><br style="font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; line-height: 18px;" /></b></span><span style="background-color: yellow; color: #999999; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; line-height: 18px;"><b> 11. Tahminen kaç kitabın vardır.</b></span><br />
<span style="background-color: yellow; color: #999999; font-family: Arial, Tahoma, Helvetica, FreeSans, sans-serif; line-height: 18px;"><b><br /></b></span>
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>700'e yakın:) </i></span></b></span><br />
<span style="background-color: white; color: #999999; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: #e06666; line-height: 18px;"><b><span style="color: #444444; font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>Benimle ilgili 11 gerçek:)</i></span></b></span><br />
<span style="background-color: white; color: #999999; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>1- En sevdiğim renk mor, pembe ve mavi:)</i></span></b></span><br />
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>2- Evde vakit geçirmeyi çok severim. Miskinlik göbek adım:) Pijamalarım ve sabahlığımla bütün bir günü geçirebilirim:)) Annem bu konuda sen benim kızım olamazsın der hep:)) ve benim bu halime hep çok güler:) Rahatıma çok düşkünüm kısacası:)</i></span></b></span><br />
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>3- Yemek yapmayı çok severim. Hatta bu konuda başarılı olduğum söylenir. Özellikle değişik tarzda şeyler denemeyi çok severim. Bu aralar Asya yemeklerini deniyorum:) </i></span></b></span><br />
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>4- Baharatı çok severim. Özellikle Zencefil, Kimyon ve Köri:)</i></span></b></span><br />
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>5- Aromatik kokuları çok severim. Çayı içerken bile mutlaka karanfil koyarım. O yüzden siyah çay konusunda da Earl Grey'i tercih ederim. Tarçını tatlılar da içtiklerime koyarım. Tarçın'ın büyülü bir kokusu olduğuna inanırım. </i></span></b></span><br />
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>6- Aleo vera yağı vazgeçilmezlerim arasındadır. Kokusu çok hoşuma gider. Hatta parfüm olarak kendisini kullanırım:) Çiçek yağlarına karşı bir düşkünlüğüm var cildime saçıma sürerim. Bazen banyo suyuma bile katarım:) </i></span></b></span><br />
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>7- Bütün bir günümü evde kitap okuyarak geçirebilirim:) Arkadaşlarım beni dışarı çagırdıklarında ya da bir yere davet ettiklerin de çok zor giderim. Ağır kanlılığımla bilinirim:))</i></span></b></span><br />
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>8- En sevdiğim aktör Colin Firth. Hatta hep onun gibi biriyle evlenmeyi hayal ederim arada sırada:)</i></span></b></span><br />
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>9- Kupa koleksiyonum var ve kupalarımı odamdaki rafımda sergiliyorum:) Biri bana kupa aldığında acayip mutlu olurum:)</i></span></b></span><br />
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>10- Küçük şeylerden mutlu olurum. Yeter ki bir anlamı ve değeri olsun. Asla hediyelere fiyat biçmem. Çikolata bile mutlu olmama yeter:) ya da güzel bir yemek:) Ayrıca içinde baykuş olan her hediye havalara uçmam için de yeterlidir. </i></span></b></span><br />
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>11- Yurtdışında görmek istediğim yerlerin başında Paris ve Bali gelir:)) </i></span></b></span><br />
<span style="background-color: white; color: #999999; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: magenta; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>Benim Sorularım</i></span></b></span><br />
<span style="background-color: magenta; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>1- Kitaplardan uyarlanan filmler konusunda ne düşünüyorsunuz? Bunlar arasında sizi etkileyen hangisi olmuştur?</i></span></b></span><br />
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>2- En sevdiğiniz yazar ve kitap</i></span></b></span><br />
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>3- Kendinizle özdeştirdiğiniz bir kitap karakteri var mı?</i></span></b></span><br />
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>4- Yılda ortalama kaç kitap okursunuz?</i></span></b></span><br />
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>5- Ne tarzda kitap okursunuz?</i></span></b></span><br />
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>6- Klasiklerden en sevdiğiniz kitap hangisi</i></span></b></span><br />
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>7- En sevdiğiniz renk?</i></span></b></span><br />
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>8- Kütüphanenizde ortalama kaç kitap var?</i></span></b></span><br />
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>9- Kitap hediye etseydiniz bu hangisi olurdu?</i></span></b></span><br />
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>10- Blog önerilerini dikkate alıp, kitap alıp okur musunuz?</i></span></b></span><br />
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>11- İzlediğiniz diziler?</i></span></b></span><br />
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: cyan; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i>Veee Adaylarrrr</i></span></b></span><br />
<span style="background-color: cyan; line-height: 18px;"><b><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: cyan; line-height: 18px;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><b><i>http://birazsoylebirazboyle.blogspot.com/</i></b></span></span><br />
<span style="background-color: cyan; line-height: 18px;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><b><i><br /></i></b></span></span>
<span style="background-color: cyan; line-height: 18px;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><b><i>http://gunicinderastladim.blogspot.com/</i></b></span></span><br />
<span style="background-color: cyan; line-height: 18px;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><b><i><br /></i></b></span></span>
<span style="background-color: cyan; line-height: 18px;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><b><i>http://baykusgozuyle.blogspot.com/</i></b></span></span><br />
<span style="background-color: cyan; line-height: 18px;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><b><i><br /></i></b></span></span>
<span style="background-color: cyan; line-height: 18px;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><b><i>http://edabellaa.blogspot.com/</i></b></span></span><br />
<span style="background-color: cyan; line-height: 18px;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><b><i><br /></i></b></span></span>
<span style="background-color: cyan; line-height: 18px;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><b><i>http://myblog42-42.blogspot.com/</i></b></span></span><br />
<span style="background-color: cyan; line-height: 18px;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><b><i><br /></i></b></span></span>
<span style="background-color: cyan; line-height: 18px;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><b><i>http://morkalemlik.blogspot.com/</i></b></span></span><br />
<span style="background-color: cyan; line-height: 18px;"><span style="font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><b><i><br /></i></b></span></span>
<br />
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<br />
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="color: purple; font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>
<span style="background-color: white; line-height: 18px;"><b><span style="color: purple; font-family: Georgia, Times New Roman, serif;"><i><br /></i></span></b></span>Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-79482214522523595912013-01-23T03:44:00.001-08:002013-01-23T03:48:11.255-08:00Jane Austen Hayatımı Mahvetti /Beth Pattillo<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-BQbx_VyoMIc/UP_FahGgVgI/AAAAAAAAATY/gZTBZeRKXjM/s1600/jane-austen-hayatimi-mahvetti20110701010604.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://4.bp.blogspot.com/-BQbx_VyoMIc/UP_FahGgVgI/AAAAAAAAATY/gZTBZeRKXjM/s400/jane-austen-hayatimi-mahvetti20110701010604.jpg" width="257" /></a></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Bu kitabı geçen ay bitirdim ama bir türlü buraya yazamadım. Bu aralar nedense popüler tarzda ya da sadece kafamı dağıtacak, edebi anlamda çok fazla derinliği olmayan kitaplarla vaktimi geçiriyorum. Bu kitap uzun zamandır aklımda, fakat bir türlü alıp okuyamıyordum. Pegasus Yayınlarının birkaç kitabını bu şekilde gözüme kestirdim. Sırada Filozuf'un Çırağı adlı kitap var ama ne zaman satın alırım ve ne zaman okurum tanrı bilir:) </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Jane Austen, lise yıllarımda hayatıma girmiş ve beni kendisiyle zehirlemiş ve panzehirini bir türlü bulamadığım hastalık gibi yakama yapışmıştır. Kitaplarındaki erkek kararkterlerin asillikleri, gururlu halleri ve takdire şayan kibarlıkları içime işlemiştir. Lise yıllarım bu charming hayalleriyle heba oldu. Belki de önüme çıkan fırsatları hep bu nedenden tepmek durumunda kaldım ve belki mükemmel bir aşkın kıyısından yine bu hayaller yüzünden döndüm. Bu yüzden bazı pişmanlıklarım yok değil. Şimdi geçmişe dönüp baktığımda gerçekten 19. yüzyıldan kalma gururlu ama sevdiği için her şeyi yapacak mağrur bir prensin Pemberley'den kalkıp beni bulmaya geleceğini ve beni bulacağını mı sanıyordum.:)) Fakat belli bir süreden sonra, gerçek dünya denilen olgunun ne yazık ki öyle olmadığını geç de olsa anlamış bulunmaktayım. Charming ölmüş de ağlayanımız yok hesabı:)) Mr. Darcy hayallerim de yıllar önce okyanusların derin sularına gömüldü zaten. Aslında, Jane Austen'ın hiç evlenmediğini de hesaba katarsak yazmış olduğu kitaptaki karakterlerin o dönemde bile olmadığını hepsinin Jane Austen'ın hayal ettiğini düşünmekteyim arada sırada. Hayır yanlışım varsa beni düzeltin:)) Bu kitap aslında benim de Jane Austen'a neden bu kadar bağlı olduğumu da sorgulamaya itti:))</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-F9p3OTGkT40/UP_M7iTh2EI/AAAAAAAAATs/BdYjn3J5KOQ/s1600/8176909.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="217" src="http://1.bp.blogspot.com/-F9p3OTGkT40/UP_M7iTh2EI/AAAAAAAAATs/BdYjn3J5KOQ/s320/8176909.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Kitabı okurken çok eğlendim. Konusuna gelince bir üniversitede ingiliz edebiyatı ve jane austen üzerine çalışan Emma'nın kocasını asistanıyla yakalaması ve okulla bağının kesilmesinin ardından İngiltereye Jane Austen'a hayatını mahvettiği için hesap sormaya gelmesiyle başlar. Kitapta Jane Austen ile bilgileri okurken çok eğlendim. Jane Austen kitaplarındaki gibi balolara gitmeyi ve dans etmeyi çok severmiş. O dönemde kızların ileri tahsil yapmalarına izin verilmemesine rağmen Jane'nin kitaplarla ömür geçirmesi ve bunu yazarlığa dökmesi gerçekten çok muhteşem bir durum diye düşünüyorum. Kız kardeşiyle olan yakın ilişkisi hemen hemen her kitapta kendisini hissetirmiş olduğunu birçoğumuz bilir. Aşk ve Gurur'da Jane ve Elizabeth, Akıl ve Tutku'da Marianne ve Elinor gibi. Emma çıkmış olduğu bu yolculukta yıllardır yakınında olan ona her daim destek olan arkadaşı Adam ile ilişkilerini sorgulamaya ve Jane Austen'a bağlı gizli bir derneğin de istedikleri işleri bir taraftan yürütmeye başlar. Gizli dernekle kurmuş olduğu bu iletişimden sonra hem Jane Austen'ı küllerinden yeniden doğmasına izin verir hem de kendini ve çevresini daha iyi gözlemlemeye başlar. Jane Austen'ın kitaplarında geçen mekanlara yolculuk eder ve orada hangi duyguyla bunları yazdığını düşünmeye başlar. Kitap da özellikle Mr. Darcy, Mr.<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 12px; line-height: 18px;">Willoughby, </span>Mr. Knightly karakterleri üzerinde yoğunlaştığını görmekteyiz. Kısacası, kitabı okurken çok eğlendim. Jane Austen'ın hemen hemen bütün kitaplarını okumuş kişilerin okumasını tavsiye ederim. Çok zevk alacağınıza eminim. İyi okumalar.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sevgiler:)</div>
Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-51528131175087769302013-01-06T12:52:00.000-08:002013-01-06T12:54:51.739-08:00Yeni Yıl <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-29xnoYGG95c/UOnhoGqVleI/AAAAAAAAATA/ORVkO8HD6Cc/s1600/DSC01035.JPG" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="213" src="http://2.bp.blogspot.com/-29xnoYGG95c/UOnhoGqVleI/AAAAAAAAATA/ORVkO8HD6Cc/s320/DSC01035.JPG" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Merhabalar, aslında bu biraz gecikmiş bir post oldu. Fakat 20 gündür annemin sağlık problemleriyle ilgileniyordum ve moralim hiç değildi ve 2013'e kafamız dalgın ne olacak diye girdik ama yeni yıl bize uğurlu geldi ve annemin ameliyatı da sonuçları da olumlu çıktı ve yüzümüz yeniden gülmeye başladı. Her şeyin başı sağlık gibi klişe bir laf etmek istemiyorum ama gerçekten öyleymiş bunu yaşayarak öğrendik. Herkesin sağlığı yerinde olsun, allah kimseye dermansız hastalık vermesin diyorum. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bloggerlar arasında düzenlenen Yeni yıl etkinliğine bu yıl ben de katıldım. <a href="http://birazsoylebirazboyle.blogspot.com/">Banu</a> bu yıl organizasyonu üstlenen kişi oldu ve benim de haberim onun sayesinde oldu. Kendisine tekrardan teşekkürler. İlkokula giderken annemle birlikte yılbaşında, bayramlarda Antalya'daki akrabalarımıza tebrik kartları gönderirdik. Yani ben yazardım annem bu konuda hem bana yardımcı olur hem de posta işini üstlenirdi. Yıllar sonra yılbaşı kartı organizasyonuna katılmak, kartların iki gün arayla gelmesi bir hayli heyecanlıydı fakat ben bu heyecanı yeni yeni yaşamaya başladım desem aslında daha doğru olur. Çünkü 20 gündür hayattan kopuk bir halde yaşıyordum. O yüzden birçok blogger'a kart gönderemedim. Buradan tekrar özür dilerim. Kartlar inanılmaz güzeldi. Ayrıca süpriz hediyler de ayrı güzeldi. Beni tanıyan herkes kitaplara, kupa tarzı bardaklara, çikalotaya ve içinde baykuş geçen her şeye karşı sevdalı olduğumu bilir:) Bu yıl baykuşlu hediyelerin ikisi Halam'dan geldi. Kendisi bana baykuşlu kumbara ve çorap almış. Buradan ona da tesekkür etmek istiyorum. Kupa'yı da gördüğüm anda vuruldum ve kendime hediye olarak alıverdim:). Yılbaşı kurabiyelerim de annemin arkadaşlarından Burcu'ya ait. Ona da buradan teşekkür etmek isterim. Gelelim kartpostallara; Sevgili Banu, Mina, Seda, Yasemen, Hazan, Hatice, Eda, Elif- Ceren- Gülçin, Özlem ve Mine'ye sonsuz teşekkürler. Bunun yanı sıra 1 kart daha var ama gönderen kişinin adı yazmıyordu. Kendisini de çok teşekkür ederim.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yeni Yıl herkese ilk başta sağlık, huzur, mutluluk, iş, para ve aşk getirsin. Kitaplarımız eksilmesin artsın ve bu etkinlikte yer alan bloggerlar bir araya gelsin:) görüşme imkanı bulsun diyorum. 2013 hepimize aydınlık, huzur ve barış getirsin. Dileklerimiz kabul olsun. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sevgiler</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Merve</div>
Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-40864222947105534882012-12-14T01:53:00.000-08:002012-12-14T01:58:10.438-08:00Kleopatra'nın Kızı/ Michelle Moran<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-F-stZf8LL3w/UMrqQCP-_0I/AAAAAAAAASo/rvUChSn3HIk/s1600/170576-Kleopatranin-Kizi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-F-stZf8LL3w/UMrqQCP-_0I/AAAAAAAAASo/rvUChSn3HIk/s320/170576-Kleopatranin-Kizi.jpg" width="209" /></a></div>
<br />
<br />
<div style="text-align: justify;">
Merhabalar, bestseller olmuş bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Bundan 1 ay kadar önce bu kitabı D&R indiriminden aldım. Aslında bu aralar sadece kafa yormayan beni dinlendirebilecek kitaplar arıyordum. Bu kitap çok iyi geldi. Anlatılan dönem Roma İmparatorluk Dönemi'nin başları olunca hemen aldım. Aslında bu kitabı okuyunca birçok şey öğrendiğimi ve bilmediğim şeyleri araştırma imkanı bulduğumu fark ettim. Yazar da anladığım kadarıyla tarihçi ve birçok kazıya katılmış biri. Çünkü o döneme ait zamansal kesitleri çok doğru şekilde verdiğini ve bu konuda bir hayli bilgili olduğunu gördüm. Bunun yanı sıra kitabın kurgusu da bir hayli iyiydi. Kitabı okurken yaşanan atmosferden dolayı Hellenistik Devir krallıklarına yeniden gitmemi sağladı. Seleukoslar, Ptolemaioslar o dönem yaşanan olaylar, savaşlar, kültür akımı. Neyse kitabın konusuna gelecek olursak, Ptolemaios Krallığının son temsilcisi olan 7. Kleopatra tarihçiler arasında güzel olmadığı söylense de bilinen bir gerçek var ki Kleopatra'nın çok zeki ve kültürlü bir kadın olmasıdır. Neredeyse 7 dil bilen, Hellence'nin yanı sıra Latince'ye de hakim ve kitap okuyan entellektüel bir kadın. Kleopatra'yı bu kadar özel yapan ise Roma'nın iki önemli büyük ismiyle aşk yaşamış olmasıdır. Julius Caesar ve Marcus Antonius. Özellikle Marcus Antonius ile yaşamış olduğu aşk çok konuşulmuş. Marcus Antonius bu aşk yüzünden Roma'da bayağa tepki görmüştür. Birçok yazar onların aşkını yazmıştır. Shakespeare'ı bile buna örnek verebiliriz. Kitabın asıl konusu ise, Kleopatra'nın Marcus Antonius'tan olan çocuklarından biri olan Kleopatra Selene'nin yaşamı ve o dönemin Roma'sıdır. Kitap, Selene'nin Actium savaşından ve annesi ile babasının ölümünün ardından ikiz kardeşi Helios ve küçük kardeşi Ptolemaios ile Roma'ya götürülmesiyle başlamaktadır. Burada onları Mısır'dan çok farklı bir yaşam beklemektedir. Kadınların sadece evde geçen yaşamları, kendilerini çocuklarına adamaları, evin günlük işlerine hakim olmaları gibi. Kleopatra Selene için Roma her açıdan farklı gelirken, Mısır'daki yaşamını özlemekte ve Roma'da Mısır'ı hatırlatacak ve oradaki günlerine bağlı kalacak bazı izler aramaktadır. Agustus'a olan öfkesi zaman içinde geçmezken, bir gün Mısır'a geri dönüp annesinin krallığını tekrardan yönetebilmeyi daha doğru ikiz kardeşi Helios'un yönetebileceğini hayal eder. Bir gün Agustus'un onları geri yollayacağını düşler. Fakat yaşadıkları olaylar karşısında bunun olmayacağını fark ederek, Roma'ya ayak uydurmaya başlar. Bu konuda da Agustus'un kardeşi, Marcus Antonius'un eşi yani Kleopatra'nın üvey annesi Octavia'dan çok destek görür. Kitaptan açıkcası çok etkilendim. Aslında Agustus Dönemi'nin her açıdan çok zengin olduğunu gördüm. Mimar Vitrivius, Vergiulus, Horatius, Ovidius gibi önemli isimlerin onun döneminde yaşamış olması, Roma'nın yeniden inşaası, tuğla kaplı kentin mermer bir kente dönüştürülmesi, İmparatorluk dönemine geçilmesi bunların hepsi Agustus dönemine ait kesitler. Bu kitapta da bunlara da yer veriliyor. Aslında Roma'nın tarihi panoramik bir şekilde anlatılıyor. Film kesiti gibi. Ben okurken çok zevk aldım. Sizin de alacağınızdan eminim. Kitapta geçen kişilerin kimler olduğunu ise arkadaki notlarda açıklanmış. Herkese iyi okumalar.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sevgiler</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bellanomisma</div>
Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-12440958813254424932012-11-26T01:47:00.000-08:002012-11-26T01:47:47.098-08:00Bugünn Benim Doğumm Günüm:))<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-L7UFnsV-Q3U/ULM6tSzjnPI/AAAAAAAAASU/GQX7rMZvaiY/s1600/GY031.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-L7UFnsV-Q3U/ULM6tSzjnPI/AAAAAAAAASU/GQX7rMZvaiY/s320/GY031.jpg" width="232" /></a></div>
<br />
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
<div>
<br /></div>
Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com9tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-20834921638142980432012-11-16T05:04:00.002-08:002012-12-08T14:49:28.700-08:00Bizans Sultanı/ Selçuk Altun<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-axpZjHVBKv0/UKY2Z2kUFVI/AAAAAAAAAR4/KkP3IRFFhD0/s1600/bizans-sultani-selcuk-altun-mb55043_1553247_r1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="340" src="http://1.bp.blogspot.com/-axpZjHVBKv0/UKY2Z2kUFVI/AAAAAAAAAR4/KkP3IRFFhD0/s400/bizans-sultani-selcuk-altun-mb55043_1553247_r1.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Merhabalar, bu ay kitap klubu için Selçuk Altun'un Bizans Sultanı adlı kitabını seçtik. Selçuk Altun'un ilk okuduğum kitabı Yalnızlık Gittiğin Yoldan Gelir isimli eseriydi. Bundan neredeyse 11 yıl önce okumuştum. O zamanlar kitap okuma amacım edebi zevk almaktan çok yeni şeyler öğrenmek, bilmediğim ülkelerde dolaşmak, tanımadığım yazarlarla tanışmaktı. Bu açıdan Selçuk Altun benim için çok doğru bir adres olmuştu. Şu an o kitabı düşündüğümde sanırım konusundan çok bana katmış olduğu bilgileri hatırlamaktayım. Buket Uzuner'in kitaplarını da o dönemler belki bu yüzden seviyordum. Selin ve Cemle Yolculuklar isimli kitabında ne kadar yeni yazarla tanışmıştım. New York Seyir Defteri isimli gezi kitabını okurken ne kadar heyecanlanmıştım. Fakat yıllar geçtikçe insanların algısı, istekleri ve beğenileri ister istemez değişiyor. Bu durumda insanoğlu için beklenen bir durum olsa gerek. Bu nedenle Selçuk Altın'un bu kitabını okuduğumda çok fazla bilgi vermesi beni biraz sıktı. Aslında konusu, kurgusu o kadar insanı çekiyor ki kitabı elinizden bırakmak istemiyorsunuz. Ama arada verilen bilgiler belki konuyu ve bizans tarihi ile ilgili az çok bilgi sahibi olmamdan mı bilmiyorum beni biraz sıktı. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-HL588GRyT3Y/UKY2t4hqWYI/AAAAAAAAASA/nDouxLKo1Qk/s1600/5p3ajk.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://4.bp.blogspot.com/-HL588GRyT3Y/UKY2t4hqWYI/AAAAAAAAASA/nDouxLKo1Qk/s320/5p3ajk.jpg" width="245" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kitabın konusuna gelince, Olay, İstanbul'un tarihi semtlerinden biri olan Galata'da başlıyor. Galata'yı Galata yapan kulesiyle ilgili bilgi verilmesinin ardından tarihle içice geçen bir yolculuğa çıkıyoruz. Yeri geliyor Trabzon'a uğruyoruz, yeri geliyor Londra'ya, Los Angeles'a gidiyoruz bazen de İstanbul'a geri dönüyoruz. Kentler arasında yolculuk yaparken Bizans Tarihi'nde olmuş olaylara da göz atıyoruz. Kitabın kurgusu aslında çok enterasan, 11. Konstantin'in son kuşak torunu olarak bilinen kitabın baş kahramanı Halas isimli bir kişi olduğunu kurgusal olarak öğreniyoruz. Halas istanbulda doğmuş iyi bir eğitim almış bir kişi. Kitapta Halas'ın anne tarafından soyunun bizans imparatoruna dayanması bir hayli ilginç geliyor. 11. Konstantin'de bilindiği üzere Fatih Sultan Mehmet'e yenilen son bizans hükümdarı. Bazı kaynaklar imparator'un öldüğünü bazıları da kaçtığını söylese de kitapta bir torunu olduğunu kurgusal olarak öğreniyoruz. Halas bunu öğrendikten sonra dedesinin sırrını bulmaca misali çözmeye başlıyor. Bu sayede de bizi de bir gezi turuna çıkarıyor. Halas Bizansla ilgili kitaplar, makaleler okuyarak bu konuda bilgi sahibi olurken, Bizans'ın önemli şehirlerinden olan İznik, Antakya ve Trabzon'a gidiyor. Selçuk Altun ara arada bizansla ilgili bize bilgiler vermeyi ihmal etmiyor. Kitabın bölümleri Yunan alfabesindeki harflerden oluşması çok hoş olmuş. Bu arada Bizans sülaleleri arasında en sevdiğim de son sülale olan Paleologoslar'dır. Bizans Tarihi'nin yanı sıra sanatına da baktığımızda ikonalarıyla çok renkli ve bir o kadar da geniş bir persfektife sahip bir kültür. Rönesansı başlatan daha doğrusu buna neden olan bir kültür. Bu nedenle Bizansı Roma'nın bir devamı olarak görmekten çok başlı başına bir uygarlık olarak algılamaız çok daha doğru olacaktır. Mor'un ihtişamı, o döneme ait yapılan kiliselerin görkemi aslında birçok şeyi açıklar niteliktedir. Tarih ile edebiyatın harmanlandığı ama günümüze de yansıltıldığı güzel bir kitap olmuş. Selçuk Altun'un bu kitabı tarihi bir roman değil tabiki ama arkada yararlandığı kitapların kaynakçasını verseydi biz okurlar için bir hayli yararlı olacaktı diye düşünmekteyim. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu kitapta geçen Godot kelimesinin açılımı ile ilgili yaptıgı yorumla da Selçuk Altun kendi görüşünü belirtiyor ve yabancı basında bu görüşü edebiyatçılar tarafından kabul görüyor. Sanırım bir yazar için çok önemli bir adım olsa gerek. Bununla ilgili yazı için bk. http://www.edebiyathaber.net/godotnun-cozulen-sirrini-beckett-uzmanlari-kabul-etti/</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kısacası tarihi seviyorsanız, Selçuk Altun'un edebi dilini seviyorsanız okumanızı tavsiye ederim. Herkese şimdiden iyi okumalar.</div>
Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-6758808078978082212012-10-29T08:03:00.000-07:002012-10-29T08:04:35.891-07:00Koleksiyoncu/ John Fowles<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-6UsFSxJE5u4/UI6Z332SRAI/AAAAAAAAARk/6LviHlI1r7s/s1600/2895-Koleksiyoncu.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-6UsFSxJE5u4/UI6Z332SRAI/AAAAAAAAARk/6LviHlI1r7s/s1600/2895-Koleksiyoncu.jpg" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: justify;">
<i>Merhabalar, bu aralar kitap okuma okusunda biraz kötüyüm. Bitiremediğim sayısını unuttuğum kitaplarım; kütüphanemdem, masamdan ve başucumun üzerinden bana göz kırpmaktalar. Bunlardan sonuncusu da Koleksiyoncu adlı kitaptı. Kendisi kitaplığıma teşrif edeli nereyse 6 ay oluyor. İki senedir aklımda olan kitabı geçtiğimiz günlerde okuyarak son noktayı koydum. Bu kitabı Sevgili <a href="http://birazsoylebirazboyle.blogspot.com/">Banu</a> okumam konusunda ısrar etmişti. Kendisi okumuş ve çok etkilenmişti. Kitabı okuyamaya başladığımda dilinin kurgusunun bir hayli yerinde olduğunu gördüm ama konusu açıkcası başlarda beni biraz sıktı. Kitap benim için Miranda'nın ağzından anlatılmaya başlanmasıyla çekilir bir hale geldi. Bu bölümde yazar vermek istediği mesajları Miranda'nın hayata bakış açısı üzerinden vermeye çalışmakta ve kızın yaşadığı bunalımı gözler önüne sermekte. Birçok yazarı ve ressamı da kitabın içinde buluşturması bir hayli güzeldi.</i></div>
<div style="text-align: justify;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: justify;">
<i>Kitabın konusuna gelince; Vergi dairesinde çalışan Clegg adında asosyal bir kişinin, tek taraflı platonik aşkı Miranda adlı resim öğrencisini kaçırmasıyla başlıyor. Aslında bundan öncesi de var. Clegg bu kaçırma işlemini bahisten kazanmış olduğu parayla şehrin dışında 1600 yıllardan kalma bir evi satın alıp içini restore etmesinden sonra kızı kaçırıyor ve bu evin mahzenine hapsediyor. Kitap da Stockholm sendromu durumuyla ne yazik ki karşılamamaktayız. Aksine kızın kaçmak için girdiği türlü oyunları okumaktayız. Clegg, Miranda'ya asla zarar vermediğini düşünse de kızda açmış olduğu ruhsal yaraların buna bağlı olarak bedensel hastalıkları fark etmemektedir. Kızın ömür boyu onunla yaşacağını eğer kız onu bırakıp giderse onsuz yaşayamayacağını düşünür. Aynı zamanda kızı serbest bırakırsa kendisini suçlayacağını ve bu konuda yargılanmak istemediğini de kitap boyunca okumaktayız. Clegg gibi duygularnı ifade edemeyen, assosyal bir insanın yapmış olduğu bu davranış aslında psikolojik olarak rahatsız olduğunu göstermektedir. Miranda'ya olan tutkusu, aşkı ve onu kaybetme korkusu Clegg'i işin işinden çıkılmaz bir hale getirmiştir. Kelebek koleksiyonculuğu yapan Clegg'in Miranda'yı da bir kelebek misali koleksiyonları arasına kattığını kitabın çarpıcı sonunuyla bir kere daha anlamaktayız. John Fowles'ın ilk kitabı olan Koleksiyoncu, aslında birçok şeyi sorgulamamıza da neden oluyor. İnsan ruhunun karmaşıklığını da gözler önüne sermektedir. Kitap'da en sevdiğim bölüm Miranda'nın kendi ağzından anlatmış olduğu bölümlerdi. Kitabın sonu da bir hayli çarpıcıydı. Bu kitabın filmini de bir ara izlemeyi düşünüyorum. Herkese iyi okumalar. Sevgilerimle</i></div>
<div style="text-align: justify;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: justify;">
<i>Bellanomisma</i></div>
Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-13386204650691868622012-09-30T03:03:00.000-07:002012-09-30T03:03:55.845-07:00Yeni Sezon'u Piraye'de açtık.<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<i><br /></i></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-k8buBeHIx8s/UGgV7CNfPSI/AAAAAAAAAQo/VrwvwGrm5bY/s1600/DSC00504.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="http://4.bp.blogspot.com/-k8buBeHIx8s/UGgV7CNfPSI/AAAAAAAAAQo/VrwvwGrm5bY/s320/DSC00504.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<i>Merhabalar, Haziran ayında yaz tatiline giren Kitap Klubümuz yeni sezon açılışını Piraye'de yaptı. Yazın buluşamasak da kitapları belirleyip okuduk. Bunlar arasında Italo Svevo'nun Zeno'nun Bilinci ve Bulgakov'un Üstat ile Margarita vardı. Ekip üyeleri birbirini özlediğinden kitapları tam detaylı konuşamadık. Gündem sorunları, tarih, arkeoloji, mimari, iş sorunları ve yurtdışı planları daha çok konuşuldu. Ekiptekilerin hemen hemen hepsinin farklı meslek grubuna ait olması, konuşulacak çok şeyin olmasına neden oluyor doğal olarak:) Paylaşımlar hem güzel hem de eğlenceli oluyor. Bu sene bildiğiniz üzere Dünya Edebiyatını bir kenara bırakıp, kendi topraklarımızın edebiyat kokan eserlerini okumaya karar verdik. Umarım güzel bir sezon geçiririz. Geçen sene okuduğumuz kitapların çoğu güzel çıkmamıştı. Bizim için bayağa sancılı bir süreçti. Üst üste ağır kitaplar okumak bizi çok yordu. Aslında tanımadığımız yazarları okumak bizim açıdan değişik bir tecrübe oldu ama bazen zorlandığımız anlar da oldu. </i></div>
<div style="text-align: justify;">
<i>Bu ayın ilk kitaplarını da seçtik. Bu ay iki kitap okuyacağız. Herkese hayırlı uğurlu olsun. Bu arada Anadolu Yakası'nda oturuyorsanız ve kahvaltı için güzel, leziz bir yer arıyorsanız mutlaka Piraye'ye gidin derim. Akşam yemek yemeğe gittiğimiz mekanın kahvaltısı da bir hayli iyiydi. Hizmetin yanı sıra kahvaltı çeşitleri de çok güzeldi. :) Fiyatları da bir hayli iyiydi. Bol kitaplı günler dilerim.</i></div>
Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-37325865657298767462012-08-31T04:06:00.001-07:002012-08-31T04:06:27.392-07:00Sonbahar'a 1 kala, bu ay okunacak kitaplar:)<br />
Merhabalar, yazın şu son günlerine girmek üzereyiz ve benim en sevdiğim iki mevsimden biri olan sonbahar'a merhaba diyecek olmaktan dolayı çok mutluyum. Bu ay okumayı planladığım kitapları paylaşmak istedim. Hatta bazılarına başladım. Sevgiler.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-kKZLXBibYf8/UECZr71y4KI/AAAAAAAAAP8/KFaW_-Y916c/s1600/KAVIM-AHMET-UMIT__30690770_0.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-kKZLXBibYf8/UECZr71y4KI/AAAAAAAAAP8/KFaW_-Y916c/s320/KAVIM-AHMET-UMIT__30690770_0.jpg" width="191" /></a></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-pduAcnebdv4/UECZxJ7BqxI/AAAAAAAAAQE/6QHUN2g_seU/s1600/koleksiyoncu-500x500.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-pduAcnebdv4/UECZxJ7BqxI/AAAAAAAAAQE/6QHUN2g_seU/s320/koleksiyoncu-500x500.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-8VejS-uW5hQ/UECZ8IezlrI/AAAAAAAAAQM/zsIM4-QS6kA/s1600/ricardo-reisin-oldugu-yil.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-8VejS-uW5hQ/UECZ8IezlrI/AAAAAAAAAQM/zsIM4-QS6kA/s320/ricardo-reisin-oldugu-yil.jpg" width="197" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-Y1zp-o7qoGY/UECaf6fMrUI/AAAAAAAAAQU/FyvR8lD3Rvk/s1600/phpThumb_generated_thumbnail.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://2.bp.blogspot.com/-Y1zp-o7qoGY/UECaf6fMrUI/AAAAAAAAAQU/FyvR8lD3Rvk/s320/phpThumb_generated_thumbnail.jpeg" width="212" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-67080765261158540492012-08-18T15:35:00.000-07:002012-08-18T15:45:38.650-07:00Bulgakov- Üstat ile Margarita<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-Wbz5BUu2Prg/UBZh-4ReE6I/AAAAAAAAAMo/xZq-RtoBk-I/s1600/kitap_b%C3%9CSTAT+%C4%B0LE+MARGAR%C4%B0TA.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-Wbz5BUu2Prg/UBZh-4ReE6I/AAAAAAAAAMo/xZq-RtoBk-I/s320/kitap_b%C3%9CSTAT+%C4%B0LE+MARGAR%C4%B0TA.jpg" width="224" /></a></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<i>Kitap klubü için seçtiğimiz bu kitap ile ilgili söylemek istediğim tek şey okumakta neden bu kadar geç kaldığım oldu. Mihail Bulgakov, Stalin Dönemi'nde yaşamış ve bu dönemin kendi üzerine düşen yükünü taşımış bir yazar. Yazmış olduğu bu kitap ancak ölümünden 20 yıl sonra yayınlanmasına izin verilmiş ve 80 sayfası kitaptan çıkartılmış. 20. yüzyılın önemli yazarlardan biri olarak bilinen Bulgakov eşsiz anlatımı, kurgusu, roman içinde roman olgusu onu önemli bir yer edinmiş olmasını sağlayan özelliklerden sadece birkaçı. </i></div>
<div style="text-align: justify;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: justify;">
<i>Kitap aslında iki bölümden oluşuyor. Biri geçmişte, diğeri ise Günümüze yakın bir tarihte geçiyor. Günümüze yakın dönemi anlatmış olduğu bölümde gerçek dünyanın içerisine fantastik öğelerin iç içe girmiş olduğunu görüyoruz. Aslında her şey şair İvan ile editör Berlioz'un İsa'nın ölüm kararı çıkartan Pontius Pilatus ve onun dönemini konuşmaya başladıkları sırada başlıyor. Prof. Woland kılığına girmiş Şeytan ona eşlik eden iki yardımcısı ve konuşan kedi Behemot onların yanına yaklaşıyor ve Woland'ın , şair ile editörün konuşmalarına katılmasıyla olaylar değişik bir hal alıyor. Artık Moskova bilindik bir şehir olmaktan çıkıyor. Ardı ardına esrarengiz olaylar meydana geliyor ve birçok kişi ortadan kayboluyor, akıl hastanesine kaldırılıyor, yaralanıyor ve içlerinden bazıları ölüyor. Bulgakov fanstastik öğelerin olduğu enterasan olayları anlattığı bu bölümde aslında Moskova'nın Stalin Dönemi'nde yaşanan gerçeklerine vurgu yaptıgı bir nebze olsun anlaşılıyor. Kitabın ikinci bölümünde İsa'nın ölüm kararının Pontius Pilatius tarafından açıklandığı ve bu konuda valinin bir iç hesaplaşma içerisine girdiği bölümlerle karşılaşmaktayız. Kitabı okurken İsa'dan bahsedilmiş olduğunu Pontius Pilatius'tan çıkardım çünkü kitapta İsa'nın isminden Ha- Nastri diye bahsedilmekte bazı yerlerde de ise Yeşua diye söz edilmektedir. İsa'nın arapça adının Yeşua olduğunu bilmiş olsam da Ha-Nastri'yi bir an çıkaramamıştım. Bu kitaptan sonra hemen Jose Saramago'nun İsa'ya göre İncili'ini okudum. Bu kitabı biraz geç yazmış olmamın nedeni ise, kitabı kitap klubu üyeleriyle agustos ayı için seçmiştik ve ben kitabı temmuzda bitirince arkadaşlarımın okumasını bekledim. Sanırım birçoğu başlamıştır. Kitapta en çok sevdiğim bölümler ise Pontius Pilatus olduğu bölümlerle Üstat'ın anlatıldığı kısımlar oldu. Pontius Pilatus'un kendi iç hesaplaşmasını okurken Dostoyevski'nin unutulmaz karakteri Raskolnikov aklıma geldi. Bilindiği üzere Raskolnikov'u bu kadar ünlü kılan kendi iç hesaplaşması ve vicdan muhakemesiydi. Pontius Pilatus'u okuyunca da bunu hissettim. Üstat adı verilen karakterde ise, Bulgakov'un hayatından esintiler olduğunu anlıyorsunuz. Yazarlar, genellikle kitaplarının her birinde bir karakterin ardına gizlenir oradan bizlere seslenirler. Burada da Bulgakov'un Üstat'ın kılığına girmiş olduğunu düşünüyorum. Kitaptaki fantastik öğeler için şunu söyleyebilirim ki, rus edebiyatında ilk defa karşılaştığım bir tarzdı. Fantastik kitapların tutkunu bir insan olduğum için bu kitabı okumak bir hayli zevkliydi. Tek eleştirim diğer Rus yazarlarının kitaplarında olduğu gibi isimlerin çokluğu ve uzunluğu idi:) Buna benzer bir durum Güney Amerika edebiyatında da var. İnsanın okurken kafası karışıyor. Buna ragmen kurgusu ve dili mükemmel olan kitabı okumanızı öneririm. Everest yayınlarından çıkan kitabı alırsanız hem maddi açıdan hem de manevi açıdan sizin için daha güzel olacağına garanti ederim.:)</i></div>
Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-86323889398620180342012-08-18T15:19:00.003-07:002012-08-18T15:19:54.068-07:00Küçük Kara Balık / Samed Behrengi<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-_As11bo16Cg/UDAQMyxpMtI/AAAAAAAAAOY/ck8H1ThNfDA/s1600/kucuk-kara-balik_104286.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-_As11bo16Cg/UDAQMyxpMtI/AAAAAAAAAOY/ck8H1ThNfDA/s320/kucuk-kara-balik_104286.jpg" width="205" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Merhabalar, bu aralar birçok yerde bu küçük masal kitabına rastlıyorum. Geçenlerde nette İknur Özdemir'in çevirmiş olduğu kitapları inceliyordum. İknur Özdemir bildiğiniz üzere muhteşem bir çevirmendir ve Onun çevirdiği kitapları okumanın hazzı farklıdır. Çevirmiş olduğu kitaplar arasında Samed Behrengi'nin Küçük Kara Balık adlı kitabı da bulunmaktaydı. Geçen ay bu kitabı sipariş ettim ve yarım saat içinde okudum. Çok sevdim. Evet aslında bu bir masal kitabı ama içinde verdiği mesajlar çok güzeldi. Çocuk masallarının esas amacı zaten bu değil midir? Geleceğe dair çocukların doğru kararlar almasında yol gösterir. Çocukken bu kitabı neden okumamışım anlamadım:) Dünya klasiklerinin küçük versiyonlarını okurken bunu da araya sıkıştırabilirmişim. Sevgili arkadaşım <a href="http://gunicinderastladim.blogspot.com/">sezen</a> küçükken yazarın kitaplarını okuyan sanslı kişilerden biri. Hemen hemen bütün kitapları mevcut:) </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-7ihRKNLMFjY/UDARtUJf8zI/AAAAAAAAAOg/n-irnkiIlN8/s1600/Untitled-1.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://1.bp.blogspot.com/-7ihRKNLMFjY/UDARtUJf8zI/AAAAAAAAAOg/n-irnkiIlN8/s320/Untitled-1.jpg" width="264" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Kitabın konusuna gelince, küçük bir derede yaşayan küçük kara balık, diğer balıklardan farklı olarak denizlerde yaşamak istemekte ve bu düşüncesi nedeniyle diğer balıklar tarafından dışlanmaktadır. Diğer balıkların anneleri, çocuklarını düşünceleriyle zehirleyeceklerinden korktuklarından dolayı küçük kara balıkla konuşmalarını istemezler. Fakat Küçük kara balık her şeyi göze alarak yollara düşer. İnandığı yolda yürümekten vazgeçmez. Geride annesi ve arkadaşlarını bırakmıştır. Ama O, Onlardan farklı düşünmekte ve yılmadan bu istediğini yerine getirmek istemektedir.Yolda başına bir sürü şey gelse bile yine de yılmaz. Çünkü o küçük bir derede ömrünü tüketmektense, denizlere, okyanuslara dökülmek ve orada yaşamak istemektedir. Yolda yeni canlılarla, balıklarla tanışır. Onlarda yaptığı şeyin hayal olduğunu ve yanlış yolda olduğunu ve bu sevdadan vazgeçmesini önerirler ama küçük bir balık bile olsa yine de yılmaz yoluna devam eder. Masalın sonu istediğim gibi bitmese de, şu küçücük masalda toplumdaki durumumuzu ne kadar benzediğini fark ettim. Diğerlerinden farklı düşünsek ya da farklı şeyler yapsak hemen eleştiri yagmuruna tutuluruz. Hevesimiz kaçar, çoğu zamanda vazgeçeriz. Aslında sindirilen bizler, kendi kararlarımız ya da yaptıgımız işler yüzünden bazen toplumda dalga konusu olur ya da çocuk olmakla nitelendiriliz. O ne der, bu ne der diyerek yaşadığımız şu hayatta, kendi isteklerimiz, planlarımız hep ikinci planda kalır. Sanırım dışlanmaktan korktuğumuz için. Elalem ne der? :)) Bence küçük kara balık gibi yapıp kim ne derse desin inandığımız işleri yapmaları, düşüncelerimizin peşinden gitmeliyiz. Aslında bu zamana kadar elalem ne der diye yaşamadım ama şu ne düşünür benim hakkımda diye dediğimde çok oldu itiraf ediyorum. İnsanlar zaten bizim hakkımızda konuşmak isterlerse mükemmel olmamız ya da hatasız kul olmamız bir şeyi ifade etmiyor. O yüzden Sting'in söylediği gibi; Be yourself no matter what they say:)<br />
<br />
<br /></div>
Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-713404163366669109.post-1372752937906312182012-08-10T08:33:00.002-07:002012-08-10T08:37:40.053-07:00Jose Saramago/ İsaya Göre İncil<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-OPCcwdPm4oI/UCUkj1aPslI/AAAAAAAAANw/7iPhmXFktxc/s1600/kirmizikedi_isaya_gore_incil_tn.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="http://3.bp.blogspot.com/-OPCcwdPm4oI/UCUkj1aPslI/AAAAAAAAANw/7iPhmXFktxc/s320/kirmizikedi_isaya_gore_incil_tn.jpg" width="223" /></a></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Nobel ödüllü Portekizli yazar, Jose Saramago benim en sevdiğim yazarlardan biridir. Hatta şunu da rahatlıkla söyleyebilirim. Şimdiye kadar okuduğum yazarlar arasında dili bu kadar ahenkli, akışkan ve sade anlatan başka bir yazarla daha karşılaşmadım. Bu tabi ki benim kendi görüşüm. Yazarla tanışmamı Lizbon'a Gece Treni adlı kitap vesile olmuştur. Adı geçen bu kitapta muhteşemdir. Bu aralar çok satanlar arasında yer almaktadır ve mutlaka okumanızı tavsiye ederim. Bunun dışında Sevgili dostum Selmin ablanın evinde kitaplarından Görmek adlı kitabı karıştırma fırsatım oldu ve o an kitapla bütünleştim ve elimden bırakamadım desem yeridir. Sonra iki kitabını aldım okudum ve daha sonra ideefixe'in indiriminden yararlarlanarak 6 kitabını aldım. Son olarak da kırmızı kedinin indirimde olduğu bir dönemde üç kitabını aldım. Sanırım bu üçlü set halen indirimde. Bu kitaplardan biri İsa'ya göre İncil. Tarihle iç içe olmamdan dolayı İsa ile ilgili birkaç kitap okumuştum. Bu kitapla ilgili birçok yorum okudum ve kitabın sarsıcı ve ilginç olduğu yazılmaktaydı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-4pLNWR7Y9Gs/UCUpulK8IWI/AAAAAAAAAOE/fs_3ypHIFWk/s1600/2%5B1%5D_3.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="283" src="http://3.bp.blogspot.com/-4pLNWR7Y9Gs/UCUpulK8IWI/AAAAAAAAAOE/fs_3ypHIFWk/s320/2%5B1%5D_3.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Kitabın konusu bilindiği üzere İsa'nın yaşamı. Bu kitabın diğerlerinden farkı ise, İsa'yı Yusuf'un oğlu olarak gösterilmesidir. Kitabın ilk başında Tanrı'nın oğlu olarak değil Marangoz Yusuf ile Meryem'in oğlu olarak gösteriliyor ama yine de bazı işaretlerle İsa'nın seçilmiş kişiler arasında olduğuna da vurgu yapıyor. Kitabın ilerleyen sayfalarında ise İsa'nın Tanrının oğlu ile ilgili kısmında detaylı olarak anlatsa da kitap daha çok İsa'nın doğumu, çocukluk yılları, gençlik dönemi yaşadığı buhranlar, sıkıntılar ve Mecdelli Meryem ile karşılaşmasından oluşuyor. Sonralarına doğru İsa'nın sonunu hazırlayan ve çarmıha gerilmesi de anlatılsa da bu konuyu daha az değinmesi kitabı eleştirebileceğim yönlerinden biri. Çünkü Tarihte daha çok İsa'nın gençlik yılları ve çarmıha gerileceği döneme kadar olan süreçte Hristiyanlığın yayılma süreci havariler ve Onların yaşadıkları olaylara parmak basılırdı. İsa'nın mucizelerine de yer verilen kitapta sorgulayıcı alt yapısıyla sizi düşünmeye sevk etmiyor değil. Bu kitabı çok hızlı okudum. Sevdim de. Teoloji ile ilgileniyorsanız ya da tarihle, bu kitabı edebi zevk almak için okumanızı tavsiye ederim.</div>Bellanomismahttp://www.blogger.com/profile/05336899886299533120noreply@blogger.com3