21 Ekim 2010 Perşembe

Keşke Gerçek Olsa, Sizi Tekrardan Görmek- Marc Levy

Geçen hafta pazar günü sonunda aradığım kitabı buldum. Aylar öncesinden şipariş verdiğim kitabı, pazar günü buldum. Belki de yayını bitmişti ve yeniden basmışlardı o konuda tam olarak bir şey söyleyemiyeceğim. Kitap iki  ciltten oluşan muhteşem ötesi bir kitap. İkinci kitap ise hemen hemen her yerde bulunuyor, birincisini bulmak zor:) İlk kitabı pazar akşamı, ikinci kitabı ise pazartesi günü bitirdim

Kitabın yazarı Marc Levy, Fransız edebiyatının güçlü kalemlerinden birisi. Kitapları aylarca Fransa'da liste başı kalmakta. Kitaplarında genellikle fantastik demek ne kadar doğru olur ama gerçeküstü olaylara yer vermeyi seviyor. Bu yıl kitaplarına okumaya başladım ve İlk kitabı "Birbirimize söylemediğimiz Onca şey" adlı kitaptı. Çok güzel bir kitaptı. Marc Levy gerçekten kelimelerin büyüsünü yakalamış bir yazar. Kelimelerle öyle güzel oynuyor ve arasına duygu yogunlugu muhteşem bir şekilde ekliyor ki siz kitaplarını okumaya doyamıyorsunuz. Her kitabında mutlaka bir aşk konusu var ve bu aşkı kitaplarında öyle güzel işliyor ve öyle cümlelerle anlatıyor ki, siz okurken mest oluyorsunuz. Aşk'a bakış açınız değişiyor. 

Kitabın konusunda gelince ilk kitap; Lauren adlı bir stajer doktorun Arthur adlı mimarla yollarının kesişmesiyle başlıyor, fakat bu kesişme sıradan bir kesişmeden çok uzak, çünkü kız Arthur'un karşısına Ruhen çıkıyor, Bedenen değil. Arthur bu duruma anlam veremezken ve hatta bir ara kendisinin delirdiğini hissedecekken olayları kavramaya başlıyor. Çünkü Lauren'ı Arthur'dan başka gören ve dokunabilen kimse yok. Bir zaman sonra ikisi birbirine deli gibi aşık oluyorlar, fakat her güzel şey gibi bunun da sonu geliyor. Ama nasıl geldiğini ve neden geldiğini söylemiyorum:)
 İkinci kitapta ise Lauren, Arthur'u tanımaz, ama Arthur Lauren'ın hayatı için ondan uzaklaşma kararı alır. Gerçekten seven, sevdiğinin mutluluğu ve saglığı için ondan uzaklaşır mantığı ile uzaklara gider. Fakat Lauren'ı bir türlü unutamaz ve hayatına kimseyi sokamaz. Lauren ise hayatına yeni biri girmiştir. İşine geri dönmüştür. Arthur'a dair hiçbir şeyi hatırlamamaktadır. Fakat kitabın arkasında yazan yazı gibi;  "Geride kalan kalbinizse mutlaka geri dönersiniz." Hayat onların yollarını tekrardan kesiştirir ve tam tersi bir şekilde olaylar gelişmeye başlar:) Bu iki kitabı mutlaka okuyun. Güzel bir aşka tanıklık etmenin yanı sıra, moralinizi yükselten, içinizde güzel duygular uyandıran güzel hoş bir kitap:)) İyi okumalar

Sevgiler
Bellanomisma

6 yorum:

  1. hımm, Fransa'yı sen seçmiş olsan bunları okuturdun:)

    hangi ülkeyi seçmiştin sen?

    YanıtlaSil
  2. sezencim ben İngiltere'yi seçmiştim. Yeşim Fransa'yı kaptı. Sen hangisini seçtin? Ya mutlaka oku, bu yazarın kitapları beni bu aralar fena sardı.

    YanıtlaSil
  3. Marc Levy'nin Sonsuzluk İçin Yedi Günü'nü okumuştum geçen aylarda. Konu ve kurgu çok hoşuma gitmişti ama çeviriyle ilgili sorunlar yaşamıştım kitapta ve keşke orjinalinden okuyabilseydim demiştim.

    BU ara şu anda Yokyer'i okuduğunuzu görüyorum. Neil Gaiman benim aşık olduğum yazarlardan biridir:) sanki benim yazdığım kitabı okuduğunuzu görmüşçesine mutlu oldum:)

    sevgiler...

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Zeren, Marc Levy'nin kitaplarını bu yıl okumaya başladım. Şimdiye kadar dört kitabını okudum. Hedefim bütün kitaplarını okumak:) Yokyer adlı kitabı ise kitap klubumuz için okumuştuk:))

    YanıtlaSil
  5. klübümüzün orta görüşünü yazmamışsın ama yokyer hakkkkkında

    YanıtlaSil
  6. Evet, Sezen'in dediği gibi yazmadım, çünkü biz ekip olarak kitabı beğenmedik.:)) Yazarın başka kitapları nasıl bilmiyoruz ama bu kitaptan tad alamadık. Sanırım Sandman serisi çok güzelmiş. Yazarın fotoroman tarzındaki kitaplarının daha başarılı olduğuna dair bir arkadaşımızdan duyumlar aldık, ama tabi biz okumadığımız için yorum yapamayacağım:))

    YanıtlaSil