13 Ekim 2010 Çarşamba

Muz Sesleri-Ece Temelkuran

Muz Sesleri'ni uzun zamandır okumak aklımdaydı ama bir türlü fırsatım olmuyordu. En sonunda Kitap Klubu için Agustos ayında okuduk. Agustos ayı için buluştugumuzda çok fazla konuşamadığımızdan, bir dahaki aya bıraktık. Geçen yaptıgımız görüşmemizde ise çok fazla konuşamasakta kitapla ilgili çok olumlu eleştirilerde bulunmadık. Kitabı açıkcası beğenmedim. Olay örgüsü çok kopuktu, duygu geçişleri sıradandı ve kitabın genelinde yazarın öfkesi hakimdi. Yazar sanki bütün duygu ve düşüncelerini hepsini toplamış bu kitabın içine yerleştirmişti. Fakat kitabın temelini bence iyi atamamış. Kitabın konusuna gelince; Kitabın konusu güzeldi. Yazar bize Ortadoğudan Lübnan'dan sesleniyor, oranın halkının yaşadıklarını, kanıksadıkları olayları bize onların gözünden aktarmaya çalışıyor. Kitabın başı ise İngiltere ile başlıyor. Oxford terbiyesini eleştirel bir gözle yansıtan yazar, trajikomik bir şekilde bize bölümler sunuyor. Kitapta en sevdiğim karakter Filipina oldu. Deniz'i de sevmiştim başlarda ama kitabın ikinci bölümünde Deniz'e fazla ısınamadım. Birinci bölümde ne kadar sakin ve sessiz bir haldeyken, ikinci bölümde asi ve hoyrat gördüm. Tabi bu benim kendi düşüncem. Kitapta Lübnan'ın tarihine de yer vermekte. Aslında Ortadoğu ile ilgili ne okusam içim hep tuhaf oluyor. Acıklı sahneler ve biz bu sahnelerde üzülürken, orada yaşayan halkın bunu kanıksaması ve hiçbir şey yokmuş, olmamış gibi yollarına devam etmeleri. Kitap sanırım yazarın ilk romanı. Belki de bu nedenle bazı şeyler hep eksik kalmış.  Kitabı merak edenler için gerçekten merak edilecek kadar guzel bir roman değil. Sevgiler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder