30 Haziran 2010 Çarşamba

Agora

Son günlerde kendimi sadece filme adadım desem yeridir.:) Sınavlarım başladı ve ben 2 hafta onlarla haşır neşir olacağım. Bende elimde yeni, eski, izlemediğim ne kadar film varsa izlemeye koyuldum. Bunlardan biri de Agora. Agora kelime anlamı olarak Hellence; toplanma yeri anlamına gelmektedir. Hellen polislerinde (Kent devlet) agora, kentin kalbinin attığı yerdi. İnsanlar, orada toplanır, alışveriş yapar, gösterileri izler, siyasal konuşmaları yapar, agon yarışmaları( kült oyunları) yine agora’da yapılırdı.

Agora filmi, Alexandria’ya da (İskenderiye) geçmektedir. MS 370- 415 yılları arasında yaşamış olan FilozoF Hypatia’nın hikayesinin yanı sıra o dönemde Hristiyanlık ile Pagan Dini arasındaki kanlı mücadeleyi de film bizlere yansıtmaktadır. Tarihteki yeni ve diğerini bir insanda silecek olayların hepsi, ne yazıkki kanlı bir mücadele sonunda kabul ettirilmiştir. İlk zamanlar Hristiyanlık herkesten gizli yaşanırken ve pagan din mensubuna ait kişilerden korkulurken, bir zaman sonra bu tam tersi olmuştur. Bu film bize bunu yansıtmaktadır. Hypatia’nın öğrencilerinden üçü, kendilerini, farklı bir din yoluna adamışlar (Hristiyanlık, Yahudilik, Pagan)Hypatia ise bunlardan tarafsız kalıp, kendini her şeye ragmen bilime adamıştır. Alexandria’nın mimarisinin güzelliğini film gözler önüne sermektedir. Filmi izlerken en duygulandığım sahne; İskenderiye Kütüphanesi’nin yakılma sahnesiydi. Eğer o kitap ruloları yanmamış olsaydı, Belki bugün biz arkeologlar ve eskiçağ tarihçileri antik dönem hakkında çok fazla şey öğrenecektir. Filmi izlemenizi tavsiye ederim. İyi seyirler:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder